Güneydoğu'da bir "Mesut" adam..
Bugün, "Bir insan"ı anlatıyor.. Özel.. Ders vererek.. Gazetecilik dersi vererek, İstanbul'da oturup, Anadolu üzerine ahkam kesenlere sitem ederek..
Ellerine sağlık Serpil..
* * *
"Timur, Yıldırım'la savaşmak için Anadolu içlerine doğru ilerlerken önüne çıkanı yakıp yıkar ya.. Tabii, Mardin ve çevresi de bu bozgundan nasibini alır. Kiliseler, manastırlar harabeye dönüşür. Bu arada onu çözmek, bu görkemli başarıların ardındaki gücü anlamak isteyen Avrupalı hükümdarlar, iki papazı casus olarak yöreye yollarlar. Bir süre sonra papazlardan Avrupa'ya bir mektup gider: Onların krallarının yaşadıkları hayatı bizim çobanlarımız kabul etse, dünyaya hakim oluruz.."
Bu hikâyeyi ilk kez duydum. Tabii, buna benzer başkalarını da.. Mesut Alp sürekli anlattı. Hem kendi yaşamından, hem okuyup araştırdıklarından söz etti. Neredeyse yöredeki bütün yaşlıları tanıyor. Her fırsatta ziyaret edip, geçmişi, kulaktan kulağa bugüne gelenleri birinci elden, onlardan dinliyor.
Mesut kim mi? Müthiş bir genç.. Mardin Midyat gezimizde rehberimiz.. 30 yaşında.. Ama bu süreye öyle çok şey sığdırmış ki.. Gurur verici bir örnek.. Nusaybin'de doğmuş.. 11 kardeşten biri.. Orta öğreniminin bir bölümünü yatılı olarak Ayvalık'ta okumuş. Türkan Saylan'ın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) bursuyla okuduğu Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nü bitirir bitirmez büyük bir tutkuyla bağlı olduğu topraklarına dönmüş.
Mardin ve Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzelerinin arkeoloji danışmanlarından.. Amerikalı ve Alman araştırmacı guruplarla çalışmış. Bir de kitabı var. Elinden düşürmediği makinesiyle harika fotoğraflar çekiyor. Yakında sergi açacak, zaten... Tarihte ilk üniversitenin Harran'da değil, Nusaybin'de kurulduğu görüşünde..
Dört günlük gezi boyunca bizimleydi. Bölgenin sadece tarihini, kültürünü değil, adeta her taşın geçmişini ezbere biliyor.
Neredeyse tüm Doğu'yu adım adım dolaşmış. Ne sorarsanız sorun, cevabı hazır. Kültürlü, zeki, esprili.. Üstelik çok saygılı, dürüst ve mütevazı..
Mardin çıkışında önemli bir paleolitik araştırma yapmış, buluntular şimdi müzede.. Araştırma alanı yakında çalışmaları için öğrencilere açılacak..
Eşi de kendisi gibi çalışmaktan yılmayanlardan..
Fransa'da büyümüş. Döner dönmez kollarını sıvayıp, çevredeki kadınları örgütlemiş.. Bir kooperatif kurmuşlar.
El sanatlarından mutfağa ürettiklerini pazarlıyorlar. Heyecanlı, umutlu, coşkulular.. Büyük hayalleri var. Olmalı da..
Bence bu iki müthiş genci, hem daha iyi tanımalı, hem de tanıtmalıyız. Basın ve TV'ler onlarla söyleşiler yapmalı, programlarına davet etmeli, başarılarını vurgulamalı.. Harika bir çift rol model onlar, çünkü!.
Not: Mesut Alp'in eşi Fasla Alp bu pazartesi akşamı CNN Türk'te, Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5n1k'ya katılıyormuş.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.