HINCAL ULUÇ

Bir Borusan Kuartet ki!..

Olağanüstü bir konserdi. Bilkent'te.. Bilkent Senfoni Orkestrası, Şef Işın Metin ve Borusan Quartet.. Esen Kıvrak (1. keman), Olgu Kızılay (2. keman), Efdal Altun (viyola) ve Çağ Erçağ (viyolonsel).. Türkiye'de Oda Müziği'nin önde gelen temsilcileri olmaları bir yana, New York'da altın madalya kazanan grup.. Ankara'ya ilk gelişleri değil. Birkaç yıl önce Müzik Festivali'nde izlemiştim. Tabii, TV'de, Yaşamdan Dakikalar'da da..
Konser, orkestranın seslendirdiği "William Tell Uvertürü"yle başladı. Rossini'nin yazdığı son operanın, ünlü uvertürü.. Konu, bir ortaçağ efsanesinden.. İsviçreli usta okçu William Tell'in, Avusturya İmparatoru'nun gaddar valisine ait şapkayı selamlamadığı için, oğlunun başına yerleştirilen elmaya ok atmakla cezalandırılmasının hikayesi.. Harikaydı..
Sonra tepeden tırnağa, hatta ayakkabılarına dek, eş giyinmiş o dört genç, Borusan Quartet sahnede yerlerini alarak Louis Spohr'un, Yaylı Sazlar Kuarteti ve Orkestra için Konçerto'sunu birlikte seslendirdiler. İnanılmazdı.
O sessiz heyecan, salonu ve sahneyi sararak "paha biçilemez" dört enstrümandan birini etkiledi sanki. Ben, tel koptu sandım. Akordla ilgili bir sorunmuş!. Gerçekten de enstrümanlar, en az onları çalanlar kadar ünlü.. Neredeyse dört yüz yıl önce yapılmışlar. Ayni dönemde yapılmaları demek, benzer ses ve tınıya sahip olmaları demekmiş ki, bu da en az sanatçılar arasındaki uyum kadar önemliymiş.
Alkışlar bitmedi. Önce Fazıl Say'ın Boşanma adlı bestesinden bir bölümle sahneye döndüler. Görüntüde ne piyanosu, ne de kendisi vardı ama Fazıl Say orada, onlarlaydı sanki, öyle hissettim!..
İkinci bölüm, orkestraya, Rus besteci Shostakovich'e ayrılmıştı: 15. Senfoni..
Gece alkışlarla sona erdi. Çocukluğumuzdan bu yana alışageldiğimiz o güzel Ankara akşamlarından biriydi. İnsanların birbirine saygı ve sevgiyle yaklaştığı, güzelliği, coşkuyu paylaştıkları akşamlar..
Çıkarken,"Böylesine düzeyi başka nerede bulabiliriz" diye sorduk, birbirimize.. Otopark dolduğu için çaresizlikten girişe, yollara park etmiş arabalara rağmen sükunet.. Hiç itirazsız, park görevlisinin işaretlerine harfiyen uyan sürücüler.. Önceliğin, sorgusuz sualsiz yayalara verildiği düzen..
Ne korna, ne bağırtı, ne tartışma..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.