Durak!..

Gazeteciliğin dergiciliğin şifresidir, Durak!..
"Sayfaları çeviren okuru durduran şeyin adıdır o.. Bir yayın yönetmeni başarılı olmak istiyorsa, hemen her sayfaya, "Durak" olacak bir şey koymalıdır.. Bir başlık.. Bir fotoğraf.. Bir resim.. Bir çizim.. Her neyse artık.. Sayfa çeviren parmakları, o an durduran bir şey..
Dergi, gazete okunacak şey değil mi?. O zaman hazırladığınız yayını eline alıp sayfaları çevireni durduracaksınız, önce ki, hele bir dursun o sayfada.. Sonra da okusun..
Editörler, tamamladıkları sayfaya öyle bakmalılar.. "Ben bu sayfaya gelince şunun için dururum" demiyor, diyemiyorlarsa, başarısızlar demektir. Üşenmesinler, yırtsın atsınlar, yeniden yapsınlar, öylesi..
Emir kipiyle tekrar ediyorum..
"Okuru önce durduracaksın ki, sonra okusun.."
Ömür Gedik'i tartışıyor hem de Hürriyet kendi içinde.. Hürriyet'in kendi yazarları farkında değil, Ömür'ün tam da günümüz gazeteciliğini yaptığının..
17 yaşında bir delikanlı ile söyleşi yapmış.. Her hafta sonu gazetelerde 50'den fazla söyleşi çıkıyor. Tükürsen söyleşiye değiyor.. Bir de böyle isimsiz biriyle..
Ama ben okudum.. Niye?.. Hızla sayfaları çevirirken orda durdum da ondan.. Söyleşiyi yapan Ömür'ün kıyafeti ve pozları "Durdurdu" beni.. Anlayabildiniz mi, ne dediğimi Ömür'e saldıranlar?.
Ayşe Arman fark etti önce.. Fotoğrafları, söyleşinin hatta önüne geçecek mizansenleri.. Yararını gördü. Hâlâ uyguluyor, başarıyla..
Ömür'ün de yaptığı o..
Kıskanmayın.. Kızmayın.. Anlayın ve alkışlayın!..
Devam Ömür.. Dediğini yap.. Victoria's Secret tasarımlarıyla da resim çektir..
Duralım, bakalım.. Sonra da okuruz, icap ederse..