HINCAL ULUÇ

Oğuz Alpözen!..

Başlıktaki ismi bilen elini kaldırsın!..
Adı altın harflerle Bodrum'un en güzel caddesine kazılacak bir isim..
Bugün dünyaca ünlü Bodrum Müzesi'ni yaratan adam. Bu ülkede Sualtı Müzeciliğini o başlattı.
Bu ülkede "Yaşayan Müzeciliği" o başlattı.
Yıllar yıllar önce nur içinde yatsın, dostum, meslektaşım Engin Karadeniz "Bu müzeyi görmelisin" diye Bodrum'a çağırdığında gözlerime inanamamıştım.
"Yaşayan Müzecilik" nedir, orada gördüm ilk.. Saatler sürdü müzeyi gezmem..
Bir yerde, çağının kıyafetleri ve aletleri ile çömlek çevirenler, bir yerde hem de Fenikeliler dekoru ve kostümleriyle cam üfleyenler.. İçi cam eşyalarla dolu ünlü batığın su üzerine çıkarılması dünyada olay olmuştu o yıllarda..
Kariye Prensesi canlandırılmıştı. Malta Şövalyeleri canlandırılmıştı. Yedi kat yerin dibindeki ölüm zindanları canlandırılmıştı.
Tarihi, içinde yaşayarak geziyordunuz..
Kalenin içinde dünya güzeli dinlenme ve yorgunluk kahvesi içme yerleri, dünya zevkli hatıra eşya dükkânları vardı..
Bodrum Kalesini o hâlâ unutamadığım hale getiren adamdı, Oğuz Alpözen işte..
Klişe ama gerçektir bu ülkede.. Hiçbir başarı cezasız kalmaz. Oğuz Alpözen için de öyle oldu. Hakkında yapılan ihbarlarla 130 soruşturma geçirdi. Bunlardan 24'ünde dava açıldı. Hepsinden beraat etti.
Adını niye başlığa yazdım..
7 yıldır süren 25'inci davası da, geçen hafta cuma günü sona erdi ve Alpözen bir daha beraat etti..
39 yılını verdiği Bodrum Müzesi'nden bir tarihi taşı alıp, evinin bahçesine götürmekti suçu..
Oysa taş, müzenin değil, ilk genel yayın müdürüm Cihat Baban'ın kardeşi Nusret Baban'ın hediyesiydi. Turizm Bakanlığı bu taş için üç kez soruşturma açtırdı. Üçünde de, taşın her yerde satılanlardan, tarihi değeri bulunmayan bir eser olduğu bilirkişi raporlarıyla belirlendiği halde, dava uzadı ve tam yedi yıl sonra, bu ülkenin en sevgili, en değerli evlatlarından biri aklandı.
Ne yazık ki, o Kültür Bakanlarının bu düşmanca tutumları sonucu, Bodrum Kalesi yaşayan müze olmaktan çıkarıldı. O efsane, o gezenlerin anlata anlata bitiremedikleri masalsı müze, sıradanlaştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.