Bodrum!.. Bodrum!..

Sadece İstanbul değil, Türkiye dağ başı.. Bir öfke, bir nefret, bir kin ülkesi olma yolunda çığ gibi yuvarlanıyoruz.
En korkunç cinayet haberleri vukuatı adiye oldu. İç sayfalarda minnacık veriliyor, artık. Dayak, darp, çene, kol, bacak kırma haber bile değil..
İdil Çeliker'in köşe yazısında okudum Barış Manço'nun oğlu Doğukan'ın başına geleni, Allahtan..
Doğukan da şarkıcı.
Bodrum'da bir kulüple anlaşmış. Sahneye çıkacağı gece sound check/ Ses kontrolü için mekana gitmiş.
Her sanatçı yapar bunu.. Bodrum kulübü izin vermemiş nedense..
Doğukan da "Ses kontrolü yapmazsam ben de sahneye çıkmam" demiş. Vay sen misin diyen?. Ağzını burnunu kırmışlar çocuğun, hastanelik etmişler..
Şimdi sorum Bodrum Savcısına..
1- Bu olayla ilgili işlem yapıldı mı, yapıldıysa ne?.
Dayağı atanlara ne yaptınız?.
2- Sanatçısını döven kulüp zorbaları müşteriye ne yapmaz.. O kulüp hala açık mı?. Herhangi bir ceza gördü mü?.
3- Bu yaz Bodrum festivaline vatandaş Hıncal olarak can güvenliği içinde gelebilir miyim?.