Ucuz ölümler ülkesinde bedava yaşamak!..
Fransa Genel Kurmay Başkanı "Demek orduma gereken disiplini verememişim" diye kendisini sorumlu gördü ve istifa etti.
Makedonya'da bir gölde turistik gezi yapan gemi battı. 30 Bulgar turist boğuldu.
Makedonya Ulaştırma Bakanı, yetmedi, Bulgar Turizm Bakanı "Benim sorumluluğuma girer" diye istifa ettiler..
Üst geçit, alttan geçen minibüsün üzerine düştü. Beş metre gerideki tıklım tıklım dolu metrobüsün üzerine de düşebilirdi.
Ne o kamyonun İstanbul'da öyle pervasız dolanmasını adeta teşvik eden, atanmış vilayet sorumlularından, ne de o eğreti köprüyü otoban üzerine kuran (!) seçilmiş Belediye yetkililerinden kimsenin kılı kıpırdamadı.
Pardon valimiz tweetler yayınladı.. "Tebessüm dolu bir selamı paylaşarak güne başlamak ne güzel. Herkese günaydın.
Hayırlı sabahlar. Selamün aleyküm."
Ayni günün akşamındaki Tweeti daha da şiirsel(!)di.
"Yağmurun sesi ve rüzgarın serinliği ile sanki cennetten bir geceyi örtünmüş gibisin ey İstanbul. Kucağında uyuyanlara ne mutlu."
İşçilerin onu da öldü.
"Asansörün ipi koptu" dendi.
Gözaltına alınan sekiz kişiyi savcılık serbest bıraktı.
O sekiz kişi kimdi, niye gözaltına alınmışlardı, bilmiyoruz..
Ama böyle durumlarda kimlerin sorumlu olduğunu biliyoruz. O inşaatı denetlemekle görevli Şişli Belediyesi dahil.. Hayri İnönü'nün "Gık" dediğini duyan oldu mu?.
Gene kimsenin kılı kıpırdamadı..
Elin ülkesinde niye ucuz ölümler yok?.
Çünkü orada bir defa gerçek dördüncü güç, medya var.. Sorumlunun canına okuyan..
Çünkü orada gerçek üçüncü güç, yargı var.. Öyle cezalar verip, öyle tazminatlara hükmeden bir yargı var ki, milletin ödü patlıyor o cezalardan ve "Sorumluluk Duyusu"ndan nerdeyse gözüne uyku girmiyor insanların..
O zaman da "Ne yapalım ip koptu" diye 10 kişi durup dururken ölmüyor!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.