Ülkemde bir gurur daha!..
İpek Soylu!..
Ekranda gördüğümde nasıl sarılmak, nasıl kutlamak, nasıl teşekkür etmek istedim!.
Bir Grand Slam turnuvasında adını "Şampiyonlar" listesine "Türk" olarak yazmak!.
Türk sporunun en önemli başarılarından birine imza attı İpek!..
Bir Cumhuriyet kızının bu büyük başarısında baş rolü oynayanların, ondaki yeteneği daha çocukken hisseden ve yaşamlarını artık onun üzerine kuran anne ve babası olduğunu okuyarak öğrendim. Baba iş yeri Adana'da kalıyor. Anne İpek'i n tenisi ilerletmesinin mümkün olduğu İstanbul'a taşınırken..
Bakar mısınız?.
Teşekkürler Soylular!..
Maçı NTV'den izlerken nasıl utandım, mesleğim adına.. Spiker ve yorumcu, Turgay Demirel'in maaşlı adamları gibi, muhtemel mağlubiyete kılıf aramak için, baştan sona "Hakem" üzerine kurdular söylemlerini..
Nasıl saldırdılar, her pozisyonda hakemlere.. Oynanan basketboldan tek kelime söz etmeden, tek kelime teknik, taktik eleştirisi yapmadan.. Sahada olup biteni anlatmadan maç anlattılar, hakemlere söverek..
Yazıklar olsun!..
Sabri'yi, son beş yılı kaptan olmak üzere 15 yıllık Reisi takımdan kovanın, dünkü Galatasaraylı Ünal Aysal olduğu anlaşıldı ama, adamın öfkesi, nefreti bitmedi.
15 yıldır yemek yediği yemekhaneye alınmamış Sabri.. "Sen A2 takımındasın, burda yemek yeme hakkın yok" diye.. Daha da ayıbı, orda yemek yiyenlerden bir tanesi, kaptanlarına sahip çıkmamışlar, yarın ayni şeyin kendi başlarına geleceğini düşünmeden..
Dahası.. A Takımı tesislerde iken Sabri'ye Florya da yasaklanmış.
Söyleyecek tek kelimelik tonla sözüm var ama, hepsi "Hakaret Suçu"na girer..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.