HINCAL ULUÇ

Adı Osmanlı forması Selçuklu!..

Galatasaray maçında Osmanlıspor'un forması dikkatimi çekti. Atatürk ve onun Cumhuriyeti'nden hoşlanmadığını her eylem ve söylemi ile gösterme meraklısı Melih Gökçek Ankara halkının parası ile kurduğu ve gene Ankara halkının parası ile stadını yaptığı Büyükşehir Belediyespor'un adını, önce Ankaragücü'nü sıfırlamak için Ankaraspor'a, sonra da içindeki Osmanlı aşkını dışa vurmak için Osmanlıspor'a çevirmişti.
Formanın tarihten geldiği açıktı. Resmi yasaklayan İslam'da hat ve süsleme sanatları gelişmişti. Bu sanatın günümüzdeki usta ve uzmanlarından dostum Kaya Üçer'i aradım.. O da futbol meraklısı..
Maçı izlemiş.. "Osmanlıspor forması nedir" dedim..
Kaya anlattı..
"Forma üzerindeki altın renkli geometrik desenin adı, Zencerek'tir.
Türk süsleme motifleri içinde Selçuklu imparatorluğu ile birlikte yoğun olarak kullanılmaya başlanan bu desen Osmanlı İmparatorluğu 16. yüzyıl klasik devir süsleme tarzında sıklıkla kullanılan bir stilize desen türüdür.
İsminden de anlaşılacağı üzere zincir kelimesinden türemiştir.
Geometrik çizgilerden oluşan ve birbirini tekrarlayan şekillerden oluşan zincir, bir ince bordür/ sınır desenidir.
Desenin birbirini takip etmesi hareketi ve sonsuzluğu ifade eder.
Selçuklu'da taş maden gibi eserlerde sıkça görülen bu desen Osmanlı'da tezhip sanatında da yoğun kullanılmıştır.
Tezhip sanatımızda lacivert renk huzuru, sonsuzluğu, evreni temsil ederken altın kullanımı da güneşi simgelemektedir.
Zencereğin kullanıldığı diğer bir ünlü motif de "Saadet düğümü"dür.
Tıpta simge olarak kullanılan birbiri içine geçmiş yılan figürü de bu motiften üretilmiştir."
İlginç değil mi?.
Ankara'dan Osmanlı'ya..
Osmanlı'dan Selçuklu'ya..
Diyeceksiniz ki, "Fena mı?. Belediye Başkanımız tarihi değerlerimize ve sanatımıza meraklı.."
Yok canım.. Ne alakası var. İlk seçildiğinde, Sıhhiye'deki Ankara Sembolü Hitit Güneşi'ni yıkmaya, Cumhuriyet!'in başkentine yeni bir simge bulmaya kalkışmıştı.
Heykeli yıkamadı ama, simgeyi Hititler'den aldı, yerine bir garip zevksizlik koydu, biliyorsunuz..
İki minare arasında, Ankara'nın sevmediği, benimsemediği, yanına uğramadığı o aptal kule..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.