Antalya ve Golf Turizmi!..
1977 yılında Lufthansa'nın konuğu olarak gittiğimiz San Francisco'da, ev sahibi durumundaki Cüneyt Ağabey bizi bir restorana götürmüştü. Gidenler bilir. Amerika'da masalara iki şey istenmeden konur.. İçi buz dolu bir su sürahisi ve ısıtıcısı ile birlikte kahve..
Masaya oturduk ki, ortada bir uyarı..
"Eyaletimizde kuraklık dolayısı ile masalara su servisi yapılmamaktadır. Arzu edenlere, garsonlarımız bardakla sunacaklardır." Ertesi gün Holly ile Sacramento'ya gitmek üzere karadan yola çıktık. İki kent arasında, golf kulübünün biri bitiyor, öteki başlıyor..
Her kulüp dönümlerle arazi.. Yeşil ve hepsi otomatik fıskiyelerle sulanıyor..
Masaya sürahi yok, ama golfe yüzlerce fıskiye serbest!.
Batı demek biliyorsunuz.) aynen bizim Akdeniz. Hava güzel.. Herkese bir 735 verdiler..
"Binin, dolaşın, arabayı kullanarak tanıyın" dediler. Ben direksiyona geçmedim.
Mehmet Y. Yılmaz kardeşim "Ağbi benim arabaya gel" dedi. Onunla saatlerce dolaştık..
Ertesi gün de.. Gördüğüm, yığınla golf kulübü..
Golfçüler genelde üst düzey ekonomik guruptan.. Yan yana tatil köyleri.. Hepsinin golf kulübü var..
Yani.. Golf, Algarve'nin 4 aylık sezonunu 12 aya çıkarmış. Yaz turizmi yok, yıl turizmi var.
Elinde bir dosya ile bana geldi. "4 yılda 100 Golf Sahası" diye harika bir proje..
"Bunun onda birini gerçekleştir, alnından öperim" dedim. O yıllar, nerdeyse odamdan çıkmazdı. Şimdi ne yüzünü görüyorum, ne de tek satır haberini alıyorum. Benimle işi bitti, zahir..
Ama benim golfle işim bitmedi.. İzlemeye ve yazmaya devam ettim.
Çünkü, Turgut Özal hamlesi ile, Alanya'dan Fethiye'ye Akdeniz sahili bir Türk Rivierası'na dönüşmüş, sayısız otel ve tatil köyü açılmıştı. Hele kumarhaneler yasaklanınca, bunları 4 aylık yaz turizmi kurtarmaz hale geldi. 12 aylık turizm şarttı. Onun yolu da Golf'ten geçiyordu.
Olanları ve son gezimde gördüklerimi yarın anlatacağım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.