O zaman döv (dür) me, kardeşim!..

Haftanın en önemli konusu.. Kızlar sevgililerinin adını bir yerlerine dövdürüyor, ayrılınca da, ya sildiriyor, ya da yazıyı çiçeğe böceğe çeviriyorlarmış..
Bir ünlü kızımız ayrıldığı sevgilisinin adını sildirmeyince ve "Asla sildirmeyeceğim" diye konuşunca başta Ayşe (Özyılmazel), magazin yazanlar konuya balıklama daldılar..
Benim bu dövme işine hayat boyu aklım yatmadı.. İnsan hem de bunca acı çekerek derisine hayat boyu silinmeyecek şeyleri niye çizdirir?.
Ya yarın pişman olursa?.
Bir ruh doktoru arkadaşım "Önce heves.. Minik bir işaret mesela uğur diye başlıyorlar.. Sonra bir minik daha..
Sonra eroin gibi sarıyor bazılarını..
Alışkanlık yapıyor dövmeciden çıkmaz oluyorlar" dedi..
Yani futbolcu olsan neyse ama, sanatçı, mesela balerin olunca dövme?.
Dövmeli Kuğu olur mu?. Haydi her temsil öncesi iki saat makyaj yap ki, örtülsün..
Neyse.. Konu o değil..
Sevgilinin adını yazdırmış ayrılmışsın..
"Yaşadıkça burada duracak.
Başkasını sevsem de kalacak" lafı insana nasıl heybetli geliyor ilk anda..
"Ben onu sevdim. O da beni sevdi.
Sürmedi ama, yaşandı. Çok da mutlu yaşandı. Niye sileyim ki?." Güzel laf.. Aslında da doğru.. Hele benim, yaşam felsefem.. Hayatıma girenlerden hiçbirini unutmadım.
Unutmaya da niyetim yok.. Bana uzun, kısa bir mutluluk yaşatan insanı niye unutayım ki?. Olmasaydı, o mutluluk anı, süresi olmayacaktı hayatımda..
Tespihimde bir tane eksik kalacaktı..
O tespih yaşadığım mutluluklardan oluşur. Sonu iyi bitmedi diye, o güzelliği yaşamamış mı olacağım, öyle mi davranacağım şimdi?.
Amma velakin işin bir başka yanı var..
Madalyonun öteki tarafı..
Sevgili olmuşsunuz.. Evlenmişsiniz..
Yatıyorsunuz.. Gece yarısı eşinizin rüyasında mırıldandığını duyuyorsunuz..
Eski eşinin, ya da sevgilisinin adını mırıldanıyor?. Ne hissedersiniz?.
Sen ne hissedersin mesela böyle bir durumda Ayşe!.
Rüyada mırıldanmak bile rahatsız ederken bir de 24 saat üzerinde taşımak, eskinin adını. Göstermek dünyaya?.
Yani!..
Dövdürmeyeceksin en başında.. O zaman "Sildi, silmedi" diye konu da olmazsın, ele güne.. Geleceğini de kısıtlamazsın.
O dövmeyi kabullenecek, sindirecek var.. "Ya dövme ya ben" diyecekler de..
Samimi olun, içten içten hangisini tercih edersiniz?.
..Ve de en önemlisine geliyorum şimdi?.
Sevgi, eğer kalbinizin ta içine dövülmüşse sevgidir. Deri üzerinde görüntü gerektirmez. Gösterişe, ele güne duyurmaya heveslenmez..
Bende tek dövme yok..
Bu hayatta hiç kimseyi sevmedim mi, demek?. Mesela annemi ne kadar sevdiğimi ele güne kanıtlamak için kol boyu "Annem" mi yazdırmam gerekiyordu?.
Kime, neye karşı bir ihtiyaçtır isim yazdırmak?.
Asıl soru o?.
"O adı silecek misin?.. Silmeyecek misin" değil..
"Niye yazdırdın?." Bu sorunun yanıtını vereceklere sütunlarım açık!..