Tatil yazılarından notlar..
Tatil günlerimde bol bol okuma, en başta da gazete okuma şansım oldu. O yazılardan birkaçını ayırdım, üzerinde iki çift laf etmek için..
Nasıl bir anlatım, nasıl bir üslup.. Eski İstanbul'u anlatan bir nostalji yazısı gibi başlıyor Muhsin. Anlattığı günleri bire bir yaşayan benim gibiler için nasıl lezzetli, bir zamanda ama geriye seyahat yazısı.
Sonra, finale doğru anlattıklarının nostalji değil, adeta bir tokat gibi "Değişim" yazısı olduğunu fark ediyorsunuz.
Okurken ben neler öğrendim. O da cabası..
O yazıyı bulun.. Okuyun..
"Yılın İdarecisi" ödülünü tereddütsüz vereceğimiz bir Vali'yi anlatıyor Yavuz.. Anlattıkları o yazıda kalmamalı.. Manşet, eklere kapak olmalı.. Olmalı ki örnek olsun, ibret olsun..
Vali Davut Gül..
60 yaş üstü okuma yazma bilmeyen, kadın erkek herkese kurs açmış, diploma veriyor. Yüzde 95 kadın. Öğrenci sayısı, sıkı durun yazı ile yazıyorum. On üç bin..
Sadece okuma aşkı değil tabii. Ödül de var, diplomada.. Başarılı olanlara çeyrek altın, ya da beyaz eşya..
Öğrencilere, gençlere.. "16 kitap oku.. Özetini yaz, bana ver.. Ödülün tatil gezisi.."
Lise mezunu genç.. Üniversite için imkânların yeterli değilse, burs.. Sivas Üniversitesi'ne de 10 bin yataklı yurt inşa halinde..
Bütün bunların karşılığı Vilayet gelirlerinden ve bağışlardan..
Vali Gül, istenirse neler yapılabileceğini, adı sanı duyulmayan bir yığın valiye öğretiyor adeta..
Onu yazmayacağım da kimi yazacağım!.
Çetin Altan ve Ahmet Altan..
Hızlan'ı okurken.. Türkiye'nin en önde koşan Milliyetçisi olarak, siyasi Nazım Hikmet'ten nefret eden, hatta bu nefretini anlatan bir de kitap yazan, ama Nazım'ın şiirlerini ezber bilen ve sabaha kadar Aslan Amca ile (Türkeş) karşılıklı ezber okuyan Babamı hatırladım..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.