HINCAL ULUÇ

Seçimi bitirsek de devleti getirsek!..

Yerel seçimini bir türlü bitiremeyen İstanbul'dan söz ettiğimi anlamışsınızdır..
Pazar günü beni ve kim bilir benim gibi kaç kişiyi çılgına döndüren İstanbul'dan..
Kemaller İstanbul'da.. Kardeşler harika bir hafta sonu geçirdik.. Pazar öğlen, Bebek Koru'ya gittik.. İstanbul'un en güzel mekanlarından biridir, sevgili dostum Macit'in yeri.. Hava dünyalar güzeli. Bahçede oturduk.. Neşe içinde bir öğle yemeği.. Saat ikiyi az geçe hiç istemeden davrandık. Fener maçı dörtte.. Bizim maç takımı bir saat evvelden gelmeye başlar. Üçte evde olmak lazım..
15 dakikalık yol aslında..
Ercan'a "Sahilden, Balta Limanı'ndan gidelim, şu Ankaralılar biraz Boğaz manzarası görsün" dedim.. Demez olaydım..
Bebek'ten Rumeli Hisarı'na beş dakikada geldik.. Ve..
..Ve İstanbul'da hem valisi ile genel, hem de belediyesi ile yerel devletin olmadığını gördük..
"Var" diyenle, yani İstanbul'un valisi ile, bu hafta sonuna dek kesin belli olacak Belediye Başkanı ile, pazar öğle vakti, Rumeli Hisar'ından Balta Limanı'na gitmeye hazırım. Yüreği olan "Peki" desin ve on yıllardır herkesin gözleri önünde işlenen ve asla önlem alınmayan cinayeti gözleri ile görsün..
Bu davetime İçişleri Bakanı da dahildir..
Rumeli Hisarı'ndan Balta Limanı arası, Google Haritasına girin.. Arabayla 1, yazı ile "Bir" dakikadır.. Yürürseniz eğer, 9 (Dokuz) dakika sürer..
Biz araba ile Balta Limanı kavşağını hem de kaçak döndüğümüz halde.. Evet, kendimi ihbar ediyorum, kaçak döndük.. Çünkü yasal dönüş yolu kilitlenmiş gitmiyordu ve orayı bilen taksiler ve servislerin hepsi kaçak dönüş yapıyorlardı. Yanda Kocaman "Bu yolda EDS (Elektrikli Denetim Sistemi) ile denetim yapılmaktadır" yazdığı halde aldırış eden yoktu.
Ne diyordum, "Kaçak dönüş" yapıp, en az 15 dakika daha kazandığımız halde, Google haritasında "1 dakika" olarak görülen yolu tam 55 (Elli beş) dakikada gidebildik.. Bunun adı "Trafik Cinayeti" değilse nedir?.
Neden oluyor bu rezillik?.
İstanbul'da devlet yok da ondan..
Çünkü bu kenti, seçilmiş, atanmış yönetenlerden hiç ama hiçbirinin umurunda olmadı, Balta Limanı kavşağının on yıllardır kilit olması..
Hiçbiri gitmedi, görmedi, çözüm aramaya gerek görmedi. Biri, bir tekinin umurunda olsaydı.. Mesela atanmışlardan Vali'nin.. Emniyet Müdürü'nün, Trafik Müdürü'nün..
Mesela, seçilmişlerden İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı'nın.. Sarıyer Belediye Başkanı'nın..
Biri umursasa vatandaşın çektiği işkenceyi bunca yıldır bir çözüm bulunurdu.
O dünyayı kıskandıran İstanbul Havaalanı'nı, bu alana Bebek'ten yarım saatte gitmeyi sağlayan yolları yapan devlet, Bebek- Balta Limanı işkencesine mi çözüm bulamaz?.
Hadi ben bir pazar günü, keyif için bu "Cehennem azabı" yoluna daldım. Ders oldu bir daha dalmam.. Peki ya bu yol boyu oturan, yaşayan binlerce aile ne olacak?. Onlar ne yapacak?. Kapanıp kalacaklar mı, evlerine?.
Aslında Beşiktaş'tan Sarıyer'e dek sahil yolu, trafiği taşımaya müsait.. Tatil günleri arabası olan kendini bu dünya güzeli yola attığından trafik yavaşlar ve akar.. Kilit noktaları olmasa..
Ortaköy böyle bir nokta mesela.. Ayfer Başkan çözüm bulmuştu aslında.. Bir kaç binayı istimlak ederek çözecekti. İstimlak kararlarını da çıkardı, ama arkasından gelenler unuttular. Büyükşehir de destek vermedi. Ortaköy kilidi sürüyor.
Balta Limanı'ndaki kavşak en rezili.. Işık koymuşlar.. 94 saniye kırmızı yanıyor. Sonra kısacık yeşil. O zaman kırmızının arkası işte böyle Rumeli Hisarı'na kadar sarkıyor..
On yıllardır sarkıyor.. Yahu bir çözüm bulunmaz mı?.
Kavşak alanı uygun. Kaldırırsın ışıklı kavşağı, bir "Göbek" kavşak (Round Up dedikleri, uygar ülkelerin) yaparsın. Hafta sonları iki de polis koyarsın ki, uyanıklar göbek kavşağına giriş ve çıkışlarda kurala uysunlar.. Trafik yavaşlar ama akar.. (Bu arada.. 1 dakikalık yolu 55 dakikada giderken, orada tek, bir tek trafik ekibi ya da polisi görmedik.. Ayıba bakar mısınız?.)
Ya da.. İstanbul'a aslanlar gibi metro yaptılar, yeri yedi kat kazarak.. Kazarsın orayı da, alt ve üst geçişler yapar, kesişmeleri kaldırırsın, Taksim'de olduğu gibi.. Akar gider.
Ben bunları oturduğum yerde düşünüp yazıyorum da, seçilmiş ve atanmış İstanbul sahiplerinden biri niçin düşünmüyor?.
Sebep açık..
Hiçbirinin umurunda değil..
U- mu- run- da de-ğil!..
Çünkü hiç ama hiç biri, makamından vatandaş gibi çıkıp, vatandaş gibi şehri dolaşmıyor ve vatandaşın neler çektiğini görmüyor. Çıktıklarında da dört bir yana haber. Yollar kesiliyor, açılıyor. Önde eskortlar gidiyor. Hiç ama hiçbiri çekmiyor, vatandaşın çektiğini..

***
Dahası var o Hisar/ Balta Limanı cinayetinin.. Onu da yarın yazacağım!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.