HINCAL ULUÇ

Ferhan ve... Bir ‘Kavuk’ devrildi!..

Kaç yıl geçti aradan hatırlamıyorum.. Bir kış gecesiydi ve şöminenin başında üç kişiydik.. Ben, Orhan Gencebay ve Ferhan Şensoy.. Ferhan bizi bir araya getirmişti. Davetine biraz da hatır için katılmıştım.. Hemen bütün oyunlarını izlemiş biri olarak onu kıramazdım ki.. "Biraz oturur, kalkarım" diye düşünüyordum giderken.. Ama aklımdan hayalimden geçmeyen, enfes, unutulmaz, harika bir gece oldu.. Bir Ferhan anlatıyordu, bir Orhan.. Ben araya sorularımla girip sohbeti uzatmalarını sağlıyordum..
Ne anılardı ikisinin de anlattıkları.. İkisini de tanıdığımı sanıyordum, ama hiçbir şey bilmediğimi fark ettim onları dinlerken.. Orhan'ın Moskova'da konservatuvar okuduğundan haberim bile yoktu o ana kadar.. Ve o an, Amerikalı eşim Holly'nin, arabamızla bir yere giderken niye ille de Polis Radyosu'nu açıp, TRT'de yasak olan arabesk müzik dinlediğini de nihayet anladım. Tek sesli, yani bizim Modal Müziği sevmeyen Holly'nin kulakları arabeskteki çok sesliliği fark ediyormuş meğer.. Kökeninde Arap'ın yalellisi değil, Moskova Konservatuvarı olan müziği..
Tadı öyle damağımda kalmıştı ki, ayrılırken "Bu geceyi hiç değilse ayda bir tekrar edelim, ne olur" dedim..
Ve tekrarladık.. Hayır.. O toplantıyı değil, hayatı ertelemeyi tekrarladık.. Meğer o yıllar yıllar evvelki toplantı Orhan'la ve Ferhan'la ilk ve son bire bir, yüz yüze buluşmamızmış..
Bu sabah (Bana göre tabii. Okuyana göre dün) Caner gazetelerle bahçeye girerken "Ferhan Şensoy ölmüş" deyince, kalakaldım.
Hasta olduğunu dahi bilmiyordum. Güzel bacaklı, orasını burasını açan kadınların resimlerini her gün, ama her gün vazife gibi basan, mesela daha dün bana "Yahu Hande Erçel resimsiz bir gün, ne olur" diye bağırtan magazin(!) sayfalarımız, kültür-sanata ayrılmış o "sıradağlar gibi(!) sütunlarda" Ferhan gibi müthiş oyuncu, yönetmen, yapımcı, yazar, hepsinden önemlisi sayısız sanatçı yetiştiren bir dev için tek sütun "hastanede" haberini bile çok görmüş, ne yapayım..

Ve de pisi pisine ölmüş.. Damarından bir tedavi görmüş. Ama o tedavi için deriden girdikleri yer, mikrop kapmış, iltihaplanmış ve koca Ferhan'ı götürmüş..
Önüne gelenin elini kolunu sallayarak girdiği hastanelerimizi iyi bilirim.. O hastane mikrobundan ben de gidiyordum, taa 1972'de.. Laf ola ziyaretçi günleri ve saatleri vardır, güya girenler kontrol edilsin diye.. 24 saatin hangisinde isterseniz gidin. Kolunuzda poşet, sepet, tencere olsun "Bu saatte?. Nedir?" diye soran olmaz.. Babanızın evine o saatte o kadar rahat giremezsiniz oysa.. O zaman bu ülkede hastanenin "steril" olması mümkün mü?. Yoğun bakımlar dahil..
Edgar Allan Poe'nun Annabel Lee'si bir meltemin rüzgârından üşüyüp ölmüştü, daha 1800'lerde.. Bugün insanlar, kapısı hangar, ama en pahalı sağlık(!) tesislerinde "hastane mikrobu"ndan ölüyorlar, pisi pisine..
Neyse.. Bunları geçelim.. Orhan, Ferhan ve ben üçlü buluşması artık mümkün değil.. Bir şey daha mümkün değil.. Taa 1987 yılından beri (2021- 1987=34 yıl, rekora bakın) oynayan ve gündeme göre esprileri yenilenen Ferhangi Şeyler adlı tek kişilik oyununu "Bugün, yarın" diye hep erteledim, durdum.. "Hep oynuyor, nasılsa giderim" kafası.. 2016 yılına, yani 5 yıl evvele girerken 2000'inci oyuna varmıştı.
Ferhan'ın bitirmediği, bitiremediği oyunu "ecel" bitirdi..
Okurlarına talkın verir ve "Hayatı ertelemeyin" derken, salkımı yutan Hıncal Efendi de, "Bugün, yarın, nasılsa" derken o 2 bin bilmem kaç oyunu kaçırdı ve bitti işte..
Bitti.. Çünkü ne yazacak, ne de oynayacak bir Ferhan daha yok.. Hepimizin başı sağolsun..
Dediler ki..
Kızı Müjgan Ferhan Şensoy.. "Babam uçtu göklere.."
Oyuncu Mert Fırat.. "İlham olduğun, çığır açtığın meslek hayatımızın medarı iftiharı, ustamız, dik duruşunla, hiç durmayan üretme azminle bizlere hep ışık oldun. Yattığın yer incitmesin, devrin hep daim oldu, daim olacak.." Son Kavuklu Şevket Çoruh.. "Ustamızı kaybettik.."
Oyuncu Tolga Çevik.. "Çok ama çok üzüldüm. İnanılmaz yazar, şahane tiyatrocu, eşsiz meddah, bir ağabey, muhteşem bir zekâ, gerçek bir Don Kişot. Gitti Düşbüküm. Nur içinde yat.."
Oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan.. "Kül yutmaz mizahıyla tiyatromuzun dağarcığının gelişmesine unutulmaz katkıları olmuş bir ustayı kaybettik. Çok daha güzel günler görmeyi hak ediyordu. Nur içinde yatsın.."
Oyuncu Cem Davran.. "Başınız sağ olsun, sabır diliyorum. Mahallemizin en şık delikanlısı, en güzel ağabeyi; devrin daim olsun. Çok üzgünüm, çok.. Çok saçma, çok acayip, çok şaka sanki, bu olur mu ya durup dururken şimdi?"
Usta sanatçı Perran Kutman.. "Adam gibi adam... Yürekli adam... Ayaklarının üstünde duran bir adam... Çok güzel adamı kaybettik, çok üzüntülüyüm. Çok üzgünüm.."
Oyuncu Nilgün Belgün.. "Ah Ferhan Şensoy'u kaybetmişiz, çok ama çok üzgünüm. Mekânı cennet olsun canım arkadaşımın.."
(Bu bölümü Odatv'den derledim. Teşekkürlerimle..)
Ve kavuk hikâyesi..
Türk tiyatrosunun en komik oyuncusunun nişanesi olan kavuk, Kel Hasan Efendi'nindi. Kel Hasan Efendi, kavuğunu kendi öğrencisi de olan İsmail Dümbüllü'ye devretti.
İsmail Dümbüllü, 1968 yılında yeteneğinin nişanesi olarak bir başka büyük usta Münir Özkul'a törenle kavuğu verdi.. Münir Usta yaklaşık 21 yıl kavuğu taşıdı ve 1989 yılında Ferhan Şensoy'a devretti.
Ferhan Şensoy, İsmail Dümbüllü'nün Münir Özkul'a devrettiği, bir geleneğin de sembolü olan Kel Hasan Efendi'nin kavuğunu, usta oyuncu Rasim Öztekin'e verdi.
Ve en son, Rasim Usta da, gene törenle Şevket Çoruh'a devretti. Kavuk şimdi Şevket'te..

***


YAZIN SON HİT ŞARKILARI
Can Sayın/Pop Müzik
Yazın son listesi, Ağustos Türk Top 10 listemiz ile yine beraberiz:
1- Rüyamda Buluttum - Can Bonomo + Demet Evgar: Adaşım nihayet zirvede. Söz ve müziği Can Bonomo'ya ait şarkıya Demet Evgar inanılmaz güzel eşlik ediyor. Sesleri de çok iyi uymuş.
2- Akrep ve Yelkovan - Dimaze Duruk: Bu ayın listesinin 2. sırasında Grek tarzda bir şarkıyla müzik dünyamıza merhaba diyen yepyeni bir solist var: Dimaze Duruk. İzmir doğumlu, 20 yaşında, 9 Eylül Üniversitesi Sinema Bölümü öğrencisi gencecik bir yetenek. Yunan havasındaki bu şarkıyı Türk müzisyenler yapmış.
3- Bumaya - Kenan Doğulu: Yazın son günlerine yepyeni şarkısıyla yetişen Kenan Doğulu "Tutar bu maya, tutar" diyor, ben de "Tutar bu şarkı" diyorum. Şarkının söz ve müziğinde Doğulu'ya yardım eden Ozan Bayraşa, düzenlemesiyle de yine fark yaratmış. Bir not da klibin yönetmeni Ecem Lawton için. Yine kendini aşmış. Çekimler, kostümler, danslar bir harika.
4- Geceler Kapkara Zulmet - Tuğçe Haşimoğlu: Genç kadın şarkıcılarımız arasında sesini beğendiğim solistlerdendir Tuğçe. Azeri şarkıyı çok güzel okumuş ve yorumlamış.
5- Affeder mi Aşk Bizi? - İrem Derici: İrem, çok kaliteli bir şarkı ile yazın sonuna yetişenlerden. Şarkının temposunu ve İrem'in yorumunu çok beğendim. Sonlara doğru gelen saksafon solo müthiş. Söz ve müzik Cem Adrian'dan, düzenleme Alper Atakan'dan.
6- Hiç Pes Etme - Hilal Özdemir: Sözleri ve temposu ile slogan olabilecek bir şarkı. Şarkının enerjisini, düzenlemesini ve özellikle de sözlerini çok beğendim. Sözleri yazan ve şarkıyı yorumlayan Hilal Özdemir'e kocaman bravo.
7- Affet Beni Sevgilim - Ege Balkız + Burry Soprano: Listemizin tek rap şarkısı. Özellikle nakarat bölümüyle çok tutacak, enerjisi yüksek bir şarkı.
Düzenlemede, şarkıları dünya listelerine girmiş DJ'lerimizden İlkay Şencan'ı görüyoruz.
8- Sır - Aleyna Tilki: İstanbul'un güzelliklerinin de yer aldığı etkileyici klip, ben bu satırları yazdığımda 5 günde 5 milyon izleyici ile trending listesinin zirvesindeydi. Sözü ve müziği Aleyna'nın olan şarkının yapımcılığını, dünyaca ünlü, Grammy ödüllü, Top 100 DJ listesinde 37'nci Amerikalı DJ ve müzik yapımcısı Diplo üstlenmiş.
9- Bon Voyage - Ece Seçkin: Klibi, müziği, temposu yani her şeyiyle tam bir yaz şarkısı. Beste ve düzenleme Faruk Sabancı.
10- Adım Adım - İlyas Yalçıntaş + Ezgi Kosa: Şarkı çok akıcı ve akılda kalıcı. X Factor Türkiye yarışmasıyla tanıdığımız İlyas Yalçıntaş, ağustosun son günlerinde yayınladığı sözü ve müziği kendisine ait şarkıyı Ezgi Kosa ile beraber söylemiş. Ezgi Kosa konsevatuvarda opera eğitimi almış, Okan Bayülgen'in hazırladığı Amerikano adlı müzikalde yer almış ve geçen yıl Hollanda'nın 29 milyon aboneli ünlü Spinnin' Records kanalında İngilizce şarkısı yayınlanmış genç şarkıcılarımızdan.

*

Bu haftaki listemizi bitirirken dünyadan size birkaç notum var.
İlki.. Bu yaza damgasını vuran ve bugünlerde hâlâ dünya listelerinin zirvesinde bulunan Shouse'un söylediği "Love Tonight" isimli şarkıyı dinlemeden bu yazı bitirmeyin.
İkinci notum, dünyanın en iyi 100 DJ listesine ilk defa geçen yıl 89. sıradan giren DJ'imiz Burak Yeter, son şarkısı "Oh My My"in klibini geçen hafta nihayet yayınladı. Şarkının dünya listelerine gireceğinden şüphem yok.
Son notum da, BKM'nin yaz etkinlikleri kapsamında Türkiye'ye getirdiği, yukarıda bahsettiğim dünyanın en iyi Top 100 DJ listesinin 2019 yılı dünya birincisi ve 2020'nin dünya ikincisi Yunan asıllı Belçika doğumlu iki kardeş DJ Dimitri Vegas & Like Mike'ı kaçırmayın derim. Konserleri 10 Eylül'de İstanbul Küçükçiftlik Parkı'nda.
Sonbaharın ilk ayında, eylül şarkılarında buluşmak üzere sağlık ve müzikle kalın.
cansayintr@yahoo.com

***


PEREİRA FARKI...
Dün 30 Ağustos'tu.. Ülkemizi işgalden kurtaran ve Cumhuriyet'i kuran Büyük Zafer'in yıldönümü.. Dün köşem yoktu. Bayramınızı kutlayamadım..
Benim bayramımı da 2 (Yazı ile sadece iki) kişi kutladı. Ulusal, dini, her bayramda beni mutlak arayan kuzen Necip Kışlalı bir. Beni daha lise öğrencisi iken, her tiyatro, opera ve bale temsiline gönderirdi, Nuri Dayımın eşi Semiha Yengem. Yanımda, ortaokula giden oğlu Necip'i de katarak.. Öyle kardeş gibi olmuştuk Necip'le..
İkincisi, Frankfurt'tan.. Dr. Erdoğan Karatay..
Ben kutlayamadım ama, Fener'in Hocası Portekizli Pereira, bana da ders verecek şekilde, 29 Ağustos Pazar gecesi, Fener'in maçından sonra basın toplantısını "Yarınki 30 Ağustos Zafer Bayramı'nızı kutlarım" diye açmış ve devam etmiş..
"Bence önceki hayatımda ben Türk'tüm. Buna kesin inanıyorum. Türk'tüm ben!"
30 Ağustos'ta köşem yoktu, ama bir gün evvel tam sayfa benimdi oysa..
Bana "Türk olmak nedir"i öğreten Pereira'ya teşekkürlerimle, geçmiş Zafer Bayramı'nızı kutlarım..
Başka kutlayan hocamız oldu mu acaba, 29 Ağustos'taki maçının önünde ya da arkasında medya ile konuşurken?.

***


TEBESSÜM
İki adam trende yan yana giderken sohbete başladılar. Biri cüzdanındaki resmi çıkardı..
"Kız arkadaşım" dedi. "Bu güzelliğe, cazibeye bakar mısın?."
"Sen buna güzel diyorsan, karımı görmelisin" dedi, öteki..
"O da bu kadar çarpıcı öyle mi?" dedi resmi tutan..
"Hayır" dedi, öteki. "Karım göz doktoru!."

***


SEVDİĞİM LAFLAR
"Kahkaha, sorunlarınıza cevap vermese de, kesinlikle çözmenizi sağlar. Çünkü o zaman, sorunlarınız hakkında ne yapmanız gerektiğini çok rahat ve çok net düşünmeye başlarsınız." Dr. Madan Kataria

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.