SEVİLAY YÜKSELİR

Kalpazanlığın lüzumu yok!

Nevruzun kutlandığı alandan Survivor'ı aratmayacak bir maceranın sonunda otele dönmüştük Ayşe'yle (Özyılmazel). Niyetimiz odaya çıkıp çabucak yazılarımızı yazıp gazeteye yollamak. Saat takribi 17.30 filan. Lobide asansör bekliyoruz. Ayşe birden zıpladı! Resepsiyondaki televizyondaki Hürriyet'in internet sayfasını işaret edip, "Aaa bak ne yazıyor!" dedi. Döndüm baktım. 'İşte mesajın şifreleri' üst notunun altında; "SİLAHI BIRAKIN DEMEDİ!" yazıyordu.
Baktım iş uzayacak, "Boşver sallıyorlar" dedim. Ama haklı olarak o da, "Koskoca Hürriyet sallar mı yahu?" demeye başladı. Yüzüme bakıyor, mantıklı bir yanıt bekliyor. Çünkü yol boyu ona Öcalan'ın 'Silahların devri kapandı artık siyaset konuşmalı' temalı mesajının ne kadar tarihi falan olduğunu anlatmaya çalışmışım. "Çok önemli bir güne tanıklık ettin Ayşeciğim. İlerde çocuklarına barış için atılan bu adımda ben de varım diye anlatacaksın" demiştim. Bir açıklama yapmak zorundayım yani o anda. "Herhalde daha fazla hit almak için yaptılar böyle bir şeyi.
Emin ol haberin içinde öyle bir şey yoktur" dedim. Neyse asansöre binip, odaya çıktık sonunda. Ama Diyarbakır'a geldiği için zaten sosyal medyada küfür ve hakaretlerle linç edilmeye çalışılan Ayşe'nin karışık olan kafası iyice allak bullak oldu. Hemen koştum TV'yi açtım. İstedim ki yazacağı yazıdan önce bi netleşsin. Haber kanallarını tek tek gezip ona ekranlarının altında ne yazdığını okudum. Hemen hepsi silahlı dönemin kapandığını ve yeni bir döneme gidildiğini anlatmaya çalışıyordu. Olay gayet netti yani! "Silahlı devir kapanmalıydı!"
Peki bütün memleket o mesajı barış mesajı olarak değerlendirirken Hürriyet'in internet sayfası neden zihinleri bulandıracak o başlığı kullanmıştı? Ben amacın sosyal medyada bazılarının dediği gibi 'provokasyon' amacı taşıdığı fikrine katılmıyorum. Olay, 'daha çok nasıl tık alırız?'dan, meseleye kalpazanca yaklaşmaktan öte birşey değil aslında. Ama şöyle bir handikap var. Evet, sitelerin, daha çok okutmak gayesiyle habere takla attırması, tersten çakması veya türlü atraksiyonlara girişmesi gayet doğal bir durum. Ama bu her haberde olmaz! Hele de bir üllkede barışı tesis etmek üzere yapılmış tarihi bir mesaj üzerinden hiç olmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.