Çevre Hukuku konferansı

Özellikle ifade etmek istiyorum. Bu iş, vatan eksenli bir meseledir. Bu iş insanlarımızın yaşama, can, hayat hakkını eksenine koyan bir meseledir. Onun için bu devletin, bu siyasi iradenin veya bu işle uğraşanların rant elde etmesi tamamen kefen soyuculuğudur. Böyle bir şeyi insan olan, izanı olan hiç kimsenin düşünmesi söz konusu değildir" dedi.
Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi kapsamında Danıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Çevre Hukuku Konferansı'nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de şehirleşme oranının yüzde 76'lara ulaştığını ve sorunların mukayese ile ortaya çıkacağını ifade etti. Bayraktar, Türkiye'nin dünya ülkeleri arasında şehirler bakımından da büyük önem kazandığını, İstanbul'un dünya şehirleri arasında 14'üncü sırada yer aldığını belirtti. Barınma hakkı bakımından meskenin önemine dikkat çeken Bakan Bayraktar, Türkiye'de 20 milyon civarında konut bulunduğunun, bu konutların afet bakımından yetersiz olduğunun belirlendiğinin altını çizdi. 1956 yılından bu yana devletin çeşitli düzenlemeler yaparak afetlere karşı önlemler almaya çalıştığını belirten Bayraktar, özellikle büyükşehir belediye başkanlarının çarpık yapılaşmayı düzeltmek için çırpındıklarını, kentsel dönüşüm konusunda son 10 yılda çok ciddi gayret sarf ettiklerini belirtti. Önemli atılımlar gerçekleştirildiğini ancak bunların yetmediğini sözlerine ekleyen Bakan Bayraktar, kentsel dönüşüm konusunun yargının da kuvvetlendirilmesi ve dönüşümün yargı tarafından da sahiplenilmesinin önemine dikkat çekti. Bayraktar, "Şimdi Melih Bey belki yargıdan çok şikayet eder ama ben etmeyeceğim. Hem TOKİ Başkanlığım sırasında hem de bakanlığım sırasında yargıdan tarafsız bir bakış ve yardım gördüm" dedi.
FAKİRİN FUKARANIN EVİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ
Türkiye'nin coğrafya bakımından Avrupa ülkelerine benzemediğini, Avrupa'nın sanayileşmeyi tamamladıklarını ifade eden Bayraktar, kentsel dönüşüm için ciddi bir adım atıldığını kaydetti. Kentsel dönüşümle insanların konforunu artırmayı, vatandaşları afetten korumayı, şehirleri güzelleştirmeyi amaçlayarak, büyük bir seferberlik içine girdiklerini ifade eden Bayraktar, "Türkiye'nin afet riski gibi bir gerçeği ve daha önce yaşanan deprem travmaları varken artık herkesin elini başına koyup daha iyi düşünmesi gerekir" dedi.
Kentsel dönüşümün inşaatçılık olmadığını belirten Bayraktar, "İnsanlar, "evlerimizi yıkmayın', "bu kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm' diyorlar. Özellikle ifade etmek istiyorum. Bu iş, vatan eksenli bir meseledir. Bu iş insanlarımızın yaşama, can, hayat hakkını eksenine koyan bir meseledir. Onun için bu devletin, bu siyasi iradenin veya bu işle uğraşanların rant elde etmesi tamamen kefen soyuculuğudur. Böyle bir şeyi insan olan, izanı olan hiç kimsenin düşünmesi söz konusu değildir" değerlendirmesinde bulundu. Devletin sosyal devlet olması gerektiğini, fakirin, fukaranın evini yapmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Bayraktar, Türkiye'yi afet riskinden arındırmak için artık büyük bir seferberlik gerektiğini, bunu yaparken de başta yargı olmak üzere herkese ihtiyaçları bulunduğunu vurguladı.

BİZ İSTENMEYEN HİÇBİR YERDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPMAYACAĞIZ
Fakir fukaraya, ihtiyacı olup da ev alacak parası olmayan insanlara ev yapma önceliklerinin bulunduğunu ifade eden Bayraktar, "Bütün bu imkanlar olanaklar içerisinde yapmak istediğimiz şudur, biz istenmeyen hiçbir yerde kentsel dönüşüm yapmayacağız. Çünkü ajitasyon, provokasyon oluyor. Bu işin önüne engel koyuyorlar. Biz de dedik ki gönüllülük, razı olma, başarılı, hazırlıklı belediyeler neredeyse biz orada yapacağız" diye konuştu. Yasanın uygulanması sürecinde Danıştay'ın kapısının çok aşınacağını ifade eden Bayraktar, gelişmiş ülke olma yolunda bir gayret sarf edilirken, kentsel dönüşümünde mutlaka bitirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Kentsel dönüşümün zorunlu ve kaçınılmaz olduğunu belirten Bayraktar, "Çok zor bir iştir, uzun soluklu bir iştir, herkesin destek vermesi gereken bir iştir. Bütün bunlara rağmen biz hükümet olarak üzerine basa basa ifade etmek istiyorum. Zorla bu işi yapmayacağız" diye konuştu. Başta büyükşehirler olmak üzere özellikle afet riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşüme başlanması gerektiğini kaydeden Bayraktar, devlet, hükümet ve özellikle bakanlık olarak bu işe "sekiz elle" sarıldıklarını, belediyelerin de bu işe alıştırılması gerektiğini dile getirdi. Bazı belediyelerin siyaseten bu işe çekimser davrandıklarını kaydeden Bayraktar, "Mahkeme kadıya mülk değil, kaybedeceğiz seçimi ama bunu yapacağız. Bakan olarak, bu işin en sorumlu kişisi olarak herkese yalvarıyorum, herkesten rica ediyorum. Bu işe sarılmamız lazım ama kırmadan, dökmeden, vatandaşımızı incitmeden. Fakir fukaraya, garip gurebaya ev yapacak bir pozisyon imajını vermek suretiyle" dedi.