Kürtaj tartışması nedeniyle doğmamış çocuğun yaşam hakkının kutsallığını konuşuyoruz. Doğrudur, güzeldir.
Lakin;
Tuzla tersanelerinde 1992'den bu yana 140 işçi hayatını kaybetti.
30 yıldır süren savaşta 40 bine yakın insan öldü.
2011'de erkekler 257 kadını öldürdü.
Son 10 yılda trafik kazalarında 50 bin kişi hayatından oldu, 1 milyon insan yaralandı.
Son günlerin haberlerine bakalım;
İstanbul, Darıca ve Ağrı'dan sonra Adana'da da aynı felaket! Minik Tayfun kapağı açık kalan kanalizasyon çukuruna düşüp öldü.
Zeytinburnu'nda süs havuzuna giren bir çocuk öldü.
Uludağ Üniversitesi Hastanesi'nde solunum cihazı eksikliği yüzünden yoğun bakımda son iki ayda sekiz hasta yaşamını yitirdi.
Bu listeyi uzatabiliriz. Bu ülke Can Yücel'in dediği gibi 'insanların tesadüfen öldüğü değil, tesadüfen yaşadığı' bir yer. Bu tartışmalar umarız yaşayanların da yaşam hakkının kutsallığına katkı yapar.