Türkiye'ye konser vermeye gelmesi travmatik bir biçimde beklenen isimlerden biriydi Red Hot Chili Peppers. Sonunda, 8 Eylül tarihinde santralistanbul'da onları izleyebileceğiz. Biletler de rekor bir hızla (ilk bir saatte 10 bin adet satıldı) tükeniyor. Ama 40 bin kişinin gelmesi beklenen konser mekanıyla ilgili akıllarda bir soru işareti oluştu. Acaba santralistanbul bu kadar kalabalığı kaldırır mı? Sizin için cevaplayayım: Evet, kaldırır. Geçtiğimiz yaz Fanta Gençlik Festivali kapsamında, aynı alanda, Tarkan'ı 70 bine yakın insan izledi. Üstelik izleyiciler -bilet satın almak yerine- kapak toplayıp oraya geldiği için, idaresi daha zor ve tehlikeli bir kalabalık söz konusuydu. Geçen sene Tarkan konserini organize eden Boogy ekibinin aktardığına göre, o gece ciddi bir sorun da yaşanmamış. Bu sene Red Hot Chili Peppers konserini büyük festivallerde, konserlerde ciddi deneyime sahip olan Pozitif yapıyor. Bu konuda iyiler. Sözün kısası; konseri izlerken çok eziyet çekmezsiniz. Ancak bir stadyum konserinde olduğu gibi, her noktadan aşırı rahat bir görüş beklememek gerekli. Ki zaten Kategori 3 biletlerinin üzerinde 'Uzak mesafe görüş alanına sahiptir' yazıyor. Bu sorun da LED ekranlarla çözülecektir. Bir başka ayrıntı ise tahliyeyle ilgili. Girişte sorun yok ama bu kadar büyük bir konserin tahliyesi, aynı anda 40 bin kişinin oradan çıkması elbette zaman alacaktır. Bon Jovi konserinin çıkışında alkol satan abilerimiz buna çok güzel bir çözüm bulmuş: 'Evet arkadaşlar, bir bira alalım, Bon Jovi kafası gitmesin,' diye bağırıyorlardı. Aklınızda olsun, çıkış sırasında beklerken işe yarıyor.
MÜZİSYEN LİNÇ ETMEK
Sosyal medya bir acayip. İnsanlar tek başlarınayken söylemekten çok utanacakları şeyleri, toplu haldeyken, bağıra bağıra paylaşmaktan çekinmiyorlar. Üstelik bazen üzerine konuştukları konuyu dahi bilmeden yapıyorlar bunu. Hani geçmişte ekşi sözlük'e kızılırdı ya, insanları her konuda yerli yersiz eleştirdikleri için. Bugünün sosyal medya araçlarında ekşi sözlük zamanındakinden çok daha bilinçsiz, kontrolsüz, orantısız güç kullanılıyor.Twitter'da geçtiğimiz haftanın modası müzisyen linç etmekti. Önce Fazıl Say yerden yere vuruldu. Sonrasında Aylin Aslım. Kısaca anlatıp, detaya özellikle girmeyeceğim. Fazıl Say'ın durumunda konu biraz daha hassastı. Hayyam'a ait olduğu 'düşünülen' bir dörtlüğe istinaden, inanç üzerine çıkarımlarda bulunuyordu Say. İnanç siyaseti yapmanın gelenek olduğu bir ülkede, elbette bu türden bir konuyu mantıklıca tartışmak mümkün değil. Ama ilginçtir ki aynı hafta Newsweek, Fazıl Say'ın çıkarımlarına benzer eleştirileri kapağına taşımıştı. Kimse Newsweek'i taşlamaya kalkmadı. Bizim kültürümüz öyle değil. Fazıl Say'ın dili biraz uzun ya, hemen haddi bildirildi.