İzmirli Çakıl Bacı Öcal, 1991 yılında tüm birikimleri ile Güzelbahçe Kilizman'da, denize sıfır ev satın aldı. 18 yıl burada sakin bir yaşam süren Öcal, 2009 yılında acı bir sürprizle karşılaştı. Devlet, evin bulunduğu arazinin hazineye ait olduğunu ve kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesi ile iki çocuk ve 1 torun sahibi 61 yaşındaki Öcal'ın tapusunu mahkeme kararı ile iptal ettirdi, eve el koydu. Neye uğradığını şaşıran Öcal, soluğu mahkemede aldı. Yaklaşık 3 yıl süren dava, geçtiğimiz ay sonuçlandı. Öcal, İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı davada, Maliye Hazinesi'ni, 402 bin 600 lira tazminat ödemeye mahkum ettirdi. Bu miktar, yasal faizi ile birlikte 511 bin 300 lirayı buldu. Öcal'ın avukatı Tolga Küçük, müvekkilinin söz konusu taşınmazı 1991 yılında aldığını, satın alma işlemleri sırasında kendisine tapudan bu arazinin hazineye ait olduğu ve kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı yönünde hiçbir uyarı yapılmadığını söyledi.
KANDIRMACA BİTSİN
Müvekkilinin devlete güvenerek evi aldığını belirten Küçük, mahkemenin öngördüğü bedelin aynı konumdaki diğer yerler dikkate alındığında düşük kaldığını söyledi, "Ancak müvekkilim yargılama süreçlerinin uzun sürmesinden çok yoruldu. Rakama itiraz etmeyecek" dedi. Küçük, Kilizman'da Öcal'la aynı mağduriyeti yaşayan başka mülk sahipleri de olduğunu belirtti, "Mahkeme kararı diğer mağdurlar için emsal teşkil edebilir "dedi. Avukat Küçük bu tür gayrimenkul alım satış işlemleri sırasında tapuya güven ilkesi gereğince vatandaşın tapu dairesinden aldığı tapuya güvenmek zorunda olduğunu söyledi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devlet bu olayda önce verdiği tapuyu sonra inkar etmiş vaziyete düşmüştür. Söz konusu evin tapusu müvekkilimin elinden hiçbir ücret ödenmeden alınmıştır. Dava sonuçlanana kadar 3 kere bilirkişi değer tespiti yaptı. İlk bilirkişi 205 metrekarelik arsaya 202 bin lira değer biçti. Bu rapora yaptığımız itiraz sonucu tekrar bilirkişi atandı ve değer tespiti yapıldı. Bu bilirkişi 402 bin 600 lira öngördü. Mahkemede bilirkişi raporu doğrultusunda karar verdi." Çakıl Bacı Öcal ise, tapuda bu tür aldatmacaların artık bitmesi gerektiğini vurguladı, "Bir ev almaya gittiğinizde size açık yüreklilikle, 'Burasının böyle bir durumu var. Size yakında yıkım gelebilir, şöyle olabilir' denmeli. Bunları söylemiyorlar. Biz buraya bir takım masraflar yapıyorsunuz, ama sonu hüsran oluyor. İnsanlar bu tür yerlere yatırım yaparken pul değil para veriyor" demekle yetindi.