Kalkavan deyince akla denizcilikle uğraşan Kalkavan ailesi gelir. Esra Kalkavan ise restoran sahibi Murat Kalkavan'ın eski eşi. 14 yıldır çalıştığı lojistik sektöründe son durağı da Ulusoy - Ziegler'de genel müdürlük olmuş. Siyah takım elbisesi, yakasına taktığı gül broşu, sarı saçları ve makyajıyla akıllardaki lojistik firması yöneticisi imajını da yerle bir ediyor. Ulusoy'a kadın eli değdiğini söylemek mümkün. 24 kişilik ekiple çalışan Kalkavan Ulusoy'un ilk kadın yöneticisi. "Kadın olmanın en büyük avantajı detaylara hâkim olmam. Kadın çalışanlarımda da aynı özellik var" diyor Kalkavan. Şirket bir kadına emanet edilince doğal olarak da işler biraz mantık biraz da duygularla yürütülüyor. Bu yüzdendir ki Kalkavan kadınlara bakımlı olma kuralı getirmiş. Erkekler de payını almış bu durumdan. Davranışları karşı tarafa rahatsızlık veren birkaç erkek çalışanını da nezaket ve kişisel davranış eğitimlerine göndermiş. "Erkekleri leydilik okuluna yolladım. Artık sabah kapımı açıp bana yol veriyor erkek çalışanlarım" diyor Kalkavan.
DİŞİ OLMAYI ELDEN BIRAKMAM
"Dişi olmayı elden bırakmam" diyen Kalkavan, her sabah mutlaka çalışanlarının kapısına kadar gelip kendisine 'günaydın' demesi kuralını da koymuş. Bu şekilde hem nasıl göründüklerini hem de o gün ruh hallerinin nasıl olduğunu bu şekilde anlayabildiğini söylüyor. İşe alım kararları duygusal alınıyor. Kalkavan, "Eğer konuştuğum şoför adayıyla ahengi tutturuyorsam ve eski işyerinden aldığımız bonservisleri de sağlamsa onu işe alıyorum" diyor. Onu sektörde en çok cezbedense yüksek adrenalin ve hiperaktif bir çalışma ortamı.
