1 Ocak'ta aldığımız tedbir paketi bütçe hedeflerimizi rahatlıkla ulaşmamızı sağlayacak nitelikte.
Türkiye borç dinamiğinin sürdürülebilirliği konusunda tartışılan ülkelerden ayrıldı.
Gelişmiş ülkelerde "batamayacak kadar büyük banka" sorunu var, gelecekte benzer sorunla karşılaşmamak için yeni önlemler getireceğiz, halen üzerinde çalışıyoruz.
Bankacılık sisteminde daha fazla orta ölçekli banka ve daha sağlıklı bir rekabet ortamı olmasını istiyoruz.
Kurumlar, KDV ve gelir vergisi oranlarında görülebilir gelecekte değişiklik düşünmüyoruz, hedefimiz harcamaları kontrol altında tutmak.
Vergi gelirleri beklentilerden daha iyi seyrediyor; harcama artırıcı programımız yok, ihtiyacımız da yok, güveni de sarsmak istemiyoruz.
Hazine'nin iç borç çevirme rasyosunun bu yıl için öngörülen yüzde 99.5'in altında kalacağını düşünüyoruz.
Koşullar uygun olduğunda Samuray piyasasına girmek istiyoruz ancak acelemiz yok, doğru zamanı bekliyoruz.
Anayasa değişiklik paketi sivil-asker ilişkisini normalleştirerek, demokrasimizin kredibilitesini artıracak; bu, yatırımcı güvenini de artıracak bir unsur.
İlk çeyrekte büyüme ve işsizlikte olumlu yönde gelişmeler var; ilk çeyrekte baz etkisiyle çift haneli büyüme mümkün.