Geçenlerde, daha doğrusu geçtiğimiz dolunayda Çeşme Çiftlikköy'deki Ramo'da bir kumsal partisi düzenledik.
Kendi aramızda sayılacak küçük bir parti. Sen, ben, bizim oğlan.
Toplasan 30 kişi ya vardı ya yoktu.
Sahilde ateş yakıldı, güzel müzik yapıldı falan filan.
Bu arada yakılan ateş herkesin içindeki Ara Güler'i de açığa çıkardı tabii.
'Instagram'a yüklemek amacıyla ardı ardına pozlar yakalanmaya çalışıldı.
Bir ara arkadaşım Doğukan yere eğilmiş, yakılan ateşi görüntülemeye çalışırken tam karşıda oturan Berrak Tüzünataç hışımla saçlarını öne atıp yüzünü örtmeye çalıştı. Oysa yanında kimse yoktu, saçma sapan bir pozisyonda da değildi ama yaşadığı panik büyüktü.

HEPSİ PARANOYAK
Hepimiz aynı anda bu durumu fark edince şaşkın şaşkın birbirimize baktık.
Ama sonradan düşününce aslında ortada şaşılacak bir durum olmadığı ortadaydı.
Ne yapsın bu insancıklar? Hepsi paranoyak olmuş.
Çünkü artık sokaktaki her insan evladı birer fotomuhabiri.
Gerçekten çok zor ve yorucu bir durum olmalı.
Düşünsenize her an, her saniye birileri tarafından görüntülenme ihtimaliniz var.
Al işte Kıvanç Tatlıtuğ'un başına gelenler.
Adam üniversite öğrenimini tamamlamak için tekrar sınavlara girmeye başlamış ama sınıfta çakalın biri bırakmış işi gücü, pet şişenin arkasından Kıvanç'ı çekmiş.
Aman ne önemli fotoğraf!
Utanmasalar ışıklık penceresinden telefonu uzatıp insanları hacet giderirken de çekecekler.
Ayıp artık ama ya!