Halatlarla bağlıyız bi'şeylere, birilerine, bi durumlara, hallere, tavırlara, yerlere...
Ayağımızı eşeleyip ille de direniyoruz, kopmuyoruz, yapışıyoruz. Korkarım çoğumuz acı çekmeyi seviyoruz. "Aaa saçmalama Ayşe, biz manyak mıyız?" çıkışını yapmadan önce lütfen sağa çekip dörtlüleri yakmak suretiyle kendinizi ve çevrenizi iki dakika düşünün...
Mutsuz ilişkileri, sevimsiz işleri, göz göre göre, bile bile katlanmaya inat ettiklerimizi.
Yeter ki yalnız kalmayalım.
Aman tek başına dut gibi durmayalım.
Biri, birileri, bi'şeyler, bir yerler olsun da hayatımızda, bize kötü gelse de olsunlar da...
Öylesine korkuyoruz yalnızlıktan.
ELEKTROŞOK TERCİHİ
Geçen sabah radyoda dinledim, araştırma yapmışlar. Aklımda kaldığı kadarıyla kabaca şöyle; Denekleri-katılımcıları bir süre tek başlarına odalara koymuşlar sonra yanlarına gelip bir yandan da düşük dozda elektroşok vermişler.
Sonuç; denekler yalnız kalmaktansa elektroşok yemeyi tercih etmişler.
Tabii bu araştırmaya birçok itiraz çıkabilir.
Önemli değil; biz alacağımızı alalım, kendimize bakalım yeter. Çektiğimiz acıların, kederlerin, can sıkıntılarının çoğu boş yere değilse ne ki?