Prof. Dr. Ahmet Gökcen (Ceza Hukukçusu): Askeri yönüyle askeri mahkemeler bakacak; sivil yönüyle de sivil mahkemeler. Dursun Çiçek'e isnat edilen suçlarla ilgili olarak yani 'hükümeti devirme planıyla' ilgili suçlarda, TCK 302 ve devam maddelerinde belirtilen hükümlere göre özel yetkili ağır ceza mahkemesi görevlidir. Ama Askeri Ceza Kanunu açısından da iddialar araştırılacak. Olayın bir de disiplin boyutu var. Teşkilat yönetimi TSK'nın üst kademesinin bilgisi dahilinde mi, bir grubun işi mi, komplo mu? Bunun takibini askeri savcılık yapacak. Değişen CMK'nın 250'nci maddesine göre de özel yetkili ağır ceza mahkemeleri yargılamayı yapacak. Askeri savcılık daha önce soruşturma yaptı. Takipsizlik verdi. Yeni belge ortaya çıkınca yeniden soruşturmanın kararı alındı. Sonuç olarak bir insan hem adam öldürüp, hem hırsızlık yaptıysa iki ceza alacak. Burada da Askeri Ceza Kanunu'na göre 'görevi kötüye kullanma', 'itaatsizlik' gibi maddelerden ceza alabilir.
Prof. Dr. Duygun Yarsuvat (Ceza hukukçusu): Askeri kişilerin Askeri Kanun'dan doğan konularda yargılamasını askeri mahkemeler, diğer suçlarda ise sivil mahkemeler yapar. Burada ayrı ayrı soruşturmalar yapılıyor. CMK 250'nci maddesi gereğince Beşiktaş'taki Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasını sürdürüyor.
Uğur Poyraz (Avukat ): Bir suç aynı zamanda iki fiili de içerebilir. Hem Askeri Ceza Kanunu'na, hem de Türk Ceza Kanunu'na muhalefet eden bir suç olabilir. Askeri savcılık, askeriyeye ait bir belge varsa, dava açacaktır. Eylem planı hükümete karşı eylem çağrısıysa soruşturmayı sivil yargı yürütür. Aynı eylemden dolayı askeri savcılık takipsizlik verir, sivil savcılık 'Dava açılsın' derse işte bu noktada kafalar karışır.