Chongqing, Çin - On yılı aşkın bir süredir Kuzey Amerika ve Avrupa'ya büyük ölçekli ihracata başlamaktan söz eden Çin'in otomotiv şirketleri, yerli şirketlerin bir nesil önce Japon rakipleri karşısında yaşadığı zorlukları bu kez de Çinli rakipler karşısında yaşamasından korkan Batılı ülkeleri zaman zaman endişelendirdi. Ancak şimdilerde korumacılık çağrıları yapılıyor. Bu çağrıların kaynağı, Çin'in en büyük otomotiv üreticileri. Bir dizi küresel markanın girdiği Çin pazarındaki çokuluslu şirketler, Çin şirketlerinin kendi iç piyasasındaki pazar payını ele geçiriyor. Bunlara en son örnek, Ford Motor şirketi. Çin'de Chongqing merkezli bir ortak girişim kuran Ford, son iki yılda, piyasaya yeni modeller çıkarıp üretimi artırarak pazar payını yaklaşık iki kat artışla yüzde 4,5'e yükseltti. Şirket Mart'ta ilk kez 100 bini aşkın otomobil ve hafif ticari araç sattı. Çinli tüketiciler giderek; emniyeti, genç ve uluslararası imajı nedeniyle Amerikan markalarına yöneliyor. Yerli markalar başlangıç kalitesi ve mühendislik alanındaki açığı kapatmaya başlasa da, anketlerde genellikle geride kalıyor. Çok daha geride oldukları uzun dönemli güvenilirlik konusundaki notları ise daha da düşüyor. Gittikçe zenginleşen tüketiciler, yerli üreticilerin çıkardığı ucuz ve sade modellerden hoşlanmıyor. Bazı Çin otomobillerinin çarpışma testlerinde aldığı düşük notlar yerli markalara daha da zarar verdi. Emlak satış uzmanı He Hai (29), "Artık bir çocuğum olduğu için Ford gibi daha güvenli bir markaya geçmeyi düşünüyorum" diyor. He, ağır vergiler dâhil 254 bin 800 yuan (41 bin 500 dolar) ödeyerek, açık yeşil bir Ford Kuga almaya hazırlanıyor. Çoğunluğu devlet şirketi olan Çinli otomotiv üreticileri bu duruma, sektör örgütünün düzenlediği alışılmadık bir halkla ilişkiler kampanyasıyla yanıt veriyor. Şirketler Çin Ticaret Bakanlığı'nı, diğer önemli otomotiv üreticisi ülkelerde pek rastlanmayan bir şartı devam ettirmeye çağırıyor: Yabancı otomotiv şirketleri Çin'de sadece, yerli ortaklarıyla yüzde 50-50 temelinde kurdukları ortak şirketlerle üretim yapabilir. Çokuluslu şirketler bu şartın kaldırılmasını talep etmemişti. Aksine, geçen sonbaharda bunun kaldırılması fikrini ortaya atan bizzat Ticaret Bakanl ığı'nın kendisiydi. Bakanlık, sanayileşmiş ülkelerin bu kısıtlayıcı kuralları, Çin'in ileride büyük ölçekli otomobil ihracatına başlaması halinde korumacılık önlemleri için bahane olarak kullanmasından korkuyor. Ancak büyük devlet şirketleri ihracattan ziyade, çokuluslu şirketleri uzun zaman boyunca yerli ortaklara mahkûm etmekle -ve bu ilişki sayesinde büyük kârlar elde etmekle- ilgileniyor. Çin Otomotiv Üreticileri Birliği'nden Dong Yang, "Yabancıların otomotiv şirketlerindeki hisselerine ilişkin kısıtlamalar gevşetilirse, otomotiv sektörümüzün yapısında çok büyük değişiklikler olur" uyarısını yapıyor. Ama sektörde bu konuda farklı görüşler var. Özel girişimcilerce kurulan ve başka şirketlerle ortaklığı olmayan küçük şirketlerin mevcut durumu sürdürmekten bir çıkarı yok. Ayrıca bu şirketler yabancı pazarlara girmeye çok daha hevesli. Özel bir şirket olan Geely Holdings Group'un kurucusu ve başkanı Li Shufu, 2010'da finans krizi sırasında, Volvo'yu Ford'dan 1.5 milyar dolar gibi kelepir bir fiyata aldı. Devlete ait otomotiv üreticileri daha temkinli davranıyor. Bunların en büyüklerinden biri olan Dongfeng Motor, 26 Şubat'ta Peugeot'nun yüzde 14'ü için 1.1 milyar dolar ödemeyi kabul etti. Bu iki şirketin Çin'deki ortaklığını güçlendiren anlaşma, Dongfeng'e Peugeot'nun yönetiminde çok az söz hakkı tanıyor. Çin yirmi yılı aşkın bir süredir, ülkenin otomotiv sektörünü ihracat dinamosuna çevirmeye çalışıyor. Ortak şirket şartının başlangıçtaki amacı, çokuluslu şirketleri devlet bankalarından çok miktarda kredi alabilen devlete ait büyük otomotiv üreticileriyle işbirliği yapmaya zorlamaktı. Bakanlık devlet ait otomotiv şirketlerinin, yabancı ortaklardan ihracata uygun, dünya kalitesinde arabalar üretmeyi öğrenmesini umdu. Büyük devlet şirketleri genelde, ortaklarına işgücü ve hükümet bağlantıları sağlıyor. Shanghai Automotive, General Motors ve Volkswagen'le; Guangzhou Automobile Toyota'yla; Changan Automobile Ford'la ortaklık kurarken; Dongfeng Motor da Nissan, Honda, Peugeot ve Kia ile ortaklıklar kurdu. Devlet şirketlerinin egemenliğindeki Çin Otomotiv Üreticileri Birliği, ülke ekonomisinin geleceği için önemli olan sektörün yabancı şirketlerle başa baş rekabete terk edilemeyeceğini vurguluyor. Birliğin yöneticilerinden Dong, "Otomotiv sektörü sıradan bir imalat sektörü değildir. Ulusal ekonominin dönüşümünü ve i lerleyişini destekleyen stratejik bir varlıktır" diyor.
KEITH BRADSHER