- Şanslı bir muhalifsiniz. Türkiye'nin en çok kazanan biyografi yazarı oldunuz... - İ.Ç: Bir yerden sonra şansım döndü.
Cumhuriyet Dergi'yi yapıyordum, çok da memnundum. Bir tartışmanın sonunda İlhan (Selçuk) Bey 'Hiyerarşiyi çiğniyorsun, ya yaparsın ya gidersin,' dedi. 'Bir düşüneyim,' dedim. Ertesi gün de işe gitmedim. Böylece görevden alınmış oldum.
- İşten çıkarılmak dokundu mu size? - İ.Ç: Baştan çok aldırmadım ama ondan sonra dokundu tabii.
- Görevden alındınız ama biyografi yazarı oldunuz... - İ.Ç: Ben dergicilik yapan gazetecilerin, yazı yazmaya çok yatkın olduklarını, soluk almaya fırsat bulduklarında, çok iyi şeyler yapacaklarını düşünüyorum.
- Halide Edib birçok kadının kahramanı olacak kadar özel bir kişilik. Onda sizi etkileyen ne oldu?
- İ:Ç: Muhalifliği, tekliği, örgütçülüğü. Dört sene boyunca Halide'den çok şey öğrendim. Analitik düşünme yeteneğine bayıldım. Tahlilci bir bakış açısı var. En nefret ettiği ortamdan bile artısı ve eksiği ile bahsetmeyi kendisine ilke edinmiş. Hiçbir zaman ezilmemiş. Çok okuyor, o kadar çok okuması da beni şaşırttı. Mesela dünyada ne olup bitiyor, hepsini takip ediyor. Bunu Avrupa'dayken de yapıyor, Türkiye'ye döndükten sonra da. 1940'lı yıllarda
New York Times ya da Avrupa gazetesi okumak kolay değil, masraflı. Onun döneminde aynı düzeyde erkeklere baktığınız zaman onların entelektüel düzeyini kavramakta zorlanıyorum, çünkü onlar böyle yazılar yazmıyorlar.
- Nobel almayı istemiş olabilir gibi bir hisse kapıldım Halide Edib'i okurken. - İ.Ç: Kim bilir belki edebiyatçı olarak Nobel Ödülü'nü almayı çok istemiştir. Aday bile gösterilmiş olabilir ama o zaman popüler olmadığı için basına yansımamış olabilir. Milli Mücadele'ye katılan insanlar arasında, bir yıldız o aslında. Ciddi bir kanaat önderi.
- O.Ç: Halide Edib'in 80-90 sene önce yazdıklarını okuduğum zaman diyorum ki, 'Bu düzeyde bir entelektüel Türkiye'de yok bugün! Osmanlı'nın son döneminde, Cumhuriyet'in kuruluşu sırasında yaşayan aydınlara baktığımız zaman, bu aydınların şu anki aydınlardan çok daha derinlikli ve çok daha kuvvetli olduklarını görüyorum. Türk aydınında bugün bir entelektüel derinlik sorunu var. Korkunç bir düşünce yüzeyselliği var.