- 'Playboy değilim,' diyorsunuz ama sürekli mankenlerle birliktesiniz? - Nerede sürekli?
- Özge, Deniz... Senem Kuyucuoğlu'nun adı da geçmişti. - Hiç alakası yok. Bir akşam arkadaşlarla hep beraber dışarı çıktık o kadar. Bir kere fiziksel olarak olamaz.
- Niye? - Kızın boyu 1.90 falan!
- Pardon! Diğerleri çok mu kısaydı sizden? - O bayağı uzun, ona bakamıyorum bile. Ayrıca tipim değil.
- Uzun bir kadının yanında kendinizi rahat hissediyor musunuz? - Hem de çook. Farkında değil misiniz çok rahat bir adamım ben!
- Belki özeniyorsunuz playboyluğa, farkında değilsiniz! - Özenemem çünkü öyle bir şey yok. O televole kültürünün yarattığı bir şeydi, biz yarattık playboyluk tanımını.
- Yarattığınız şeyin içinde olabilirsiniz şu an? - Olamam çünkü istesem, bir şekilde, inanın bunu çok önceden yapardım zaten. Muhabirlik dönemimde de yapardım.
- Muhabirliğiniz döneminde mankenlerle, oyuncularla ilişkiniz olmadı mı hiç? - Hiçbiriyle ilişkim olmadı. Yedi yıl boyunca, üniversitede okuyan, normal bir kızla beraberdim. Nişanlanmıştım. Tam evlenme arifesinde, ilişki çok uzun sürdüğü için koptu, bitti. Zaten ondan ayrıldıktan beş ay sonra evlendim Özge'yle.