Cousins'in belgeselin başında biz seyircilerden bir ricası var, genel algıları bir kenara bırakmamız. Çünkü belgesel boyunca bu algıların köküne bir bir dinamit koyup patlatıyor. Patlattığı en büyük algı ise sinema-para ilişkisi konusunda: "Gişe muhabbeti yüzünden filmleri yönetenlerin para olduğu sanırız. Ama sinemayı yöneten para değildir. Görsel fikirlerdir itici güç. O fikirlerdir sinemaya yenilikler getiren. Bizi heyecanlandıran şey, karanlıkta oturup o fikirleri seyretmektir." Bu yaklaşımı aslında belgeselin de çekirdeğini oluşturuyor. Sinemanın birçok badire atlattığı uzun yolculuğunda yenilikçi sinemacıların bu sanatı bir adım öteye taşıdığını anlatıyor.