New York'ta BM Genel Kurulu'na hitap eden Başbakan Tayyip Erdoğan, sorunların çözümü için herkesi kucaklayan, adil, paylaşımcı, farklılıkları zenginlik olarak gören ve güven esasına dayalı bir küresel düzene ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Küresel ve bölgesel sorunlara değinen Erdoğan, "Risk ve tehdit algısına dayalı bir dünya tasavvurundan, güven ve dayanışma esasına dayalı bir küresel düzene geçiş mümkündür. Bu, artık hepimiz için bir zaruret haline gelmiştir. Bunun için yeni bir liderlik anlayışına da ihtiyaç var. 21'inci yüzyılı savaşların değil barışın, korkunun değil güvenin, haksızlığın değil adaletin, terör ve şiddetin değil huzurun, açlık ve fakirliğin değil refahın hakim olduğu bir yüzyıl yapabiliriz" diye konuştu.
KIBRIS'TA 2010'DA REFERANDUM
Erdoğan, Kıbrıs konusunda ise "Hedefimiz, çözümü en geç 2010 yılı baharında referanduma götürmek olmalıdır" dedi. Rum uzlaşmazlığı yüzünden çözüm bulunamadığı takdirde, KKTC'nin uluslararası alandaki statüsünün normalleştirilmesinin artık ertelenemeyecek bir zorunluluk haline geleceğini vurgulayan Başbakan "Bu nedenle, müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceğini sürecin başarısı için çaba sarf edilmesi gerektiğini" söyledi. Türkiye'nin, komşularıyla sorunlarını çözüm yoluna koyduğunu, Yunanistan ve Ermenistan'la ilişkileri normalleştirmeye yönelik gayretlerin meyvelerini vermeye başladığını kaydeden Erdoğan, Irak konusanda ise 'toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve iç barış" vurgusu yaptı. "Filistin-İsrail sorununun, "İki devlet temelinde çözüme kavuşturulması gerektiğini" ve "İsrail'in Gazze'ye saldırılarının yaralarının sarılması için verilen sözlerin tutulmadığını" belirten Başbakan şöyle konuştu: "Gazze'deki insani trajedi halen devam ediyor. Gazze'deki yaşamın normalleşmesini talep ediyoruz. Filistin sorunu, sadece bir tarafın talepleri esas alınarak çözülemez. İlgili tarafları, soruna kayıtsız kalmamaya, yeni acılar yaşanmasına göz yummamaya çağırıyoruz.