Gaziantep, eşsiz güzellikteki tarihi yapıları ve metropol görünümüyle turistleri bekliyor. Anadolu'nun ilk yerleşim alanlarından birisi olan Gaziantep, tarihten günümüze pek çok medeniyetten izler taşıyor.
Gaziantep'e gelenlerin ilk olarak ziyaret etmesi gereken yer, Zeugma Antik Kenti. Nizip ilçesindeki Birecik Baraj Gölü kıyısındaki antik kent, GAP kapsamında Birecik Barajı'nda su tutulmaya başlamasıyla sular altında kalma riskiyle karşı karşıya kalmıştı. Bir kısmı sular altında kalacak kentteki eserlerden bazıları, Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ne taşındı. Bu eserlerin arasında, Mars heykeli, ''Zeugma'' denince herkesin gözünde canlanan mozaikler ve duvar resimleri bulunuyor.
*FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ!
Gaziantep demek sadece ''Zeugma'' demek de değil. Gaziantep'in 10 kilometre kuzeybatısında, bugünkü Dülük köyündeki Dülük Antik Kenti de mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Antik kentteki kazılarda 500-600 bin yıl öncesine ait buluntulara rastlandı.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal edilen Gaziantep ve yöresi, akıllara durgunluk veren savunması ve eşsiz kahramanlığı ile bütün dünyada hayranlık uyandırdı. TBMM Antep'e bu başarısından dolayı 8 Şubat 1921 tarihinde ''Gazi' unvanı verdi. Bu dönemin izlerini hala görmek mümkün.
Kenti ziyaret ettikten sonra hediyelik eşya almak isteyenlere ise Bakırcılar Çarşısı önerilir. Çarşıda bakır işlemeli süs eşyalarına meraklı olanlar mutlaka Bakırcılar Çarşısı'na uğramalı.
Et yemekleriyle ünlü Gaziantep'e gidenler yöreye özgü yoğurtlu yuvarlama ve şiveydizin de tadına mutlaka bakmalı. Gaziantep'e gelmişken, yörenin dünyaca ünlü baklavasının tadına bakmamak da olmaz.