Final Antalya'da olunca hedef bu finalin iki takımından biri olmaktı. Elbette lig daha önemli ama bu özelliğiyle kupaya da asılmalıydı bu sene Antalyaspor. 1 haftadır antrenmana çıkmayan, hatta son 1 ayda çıktığı antrenman sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen Eto'o ilk 11'de. Hem de telafisi olmayan bir maçta. Bu durum pek şık değil. Bir yıldız, bir marka ama nihayetinde Antalyaspor'un futbolcusu. Bu kadar taviz verilmeli mi, bu tamamen ayrı bir yazı konusu. Dünyada hiçbir futbolcuya uçakla da olsa o kadar uzun yoldan gelip 90 dakika forma vermezler. Maç bu şartlarda sabaha kadar oynansa Antalyaspor'un gol atması mucize iken, Morais sürpriz golcü arayışından da uzaktı. Sahaya sürdüğü kadro da yaptığı değişikliklerin zamanlaması da hatalı. Samuel Eto'o Antalyaspor'a çok goller, puanlar kazandırmış olabilir ama dünkü elenmenin sorumlusu bizzat kendisidir. Ortağı da Morais. Portekizli her hafta hayal kırıklığımı artırıyor. Hoca olacaksan adı ne olursa olsun futbolcuya teslim olmayacaksın. Yoksa Eto'o futbolu bırakınca en fazla onun yardımcısı olursun. Biz de kandırıldığımızla kalırız.