Terk edilmiş bu 'ıssız' ada, tutuklu bir başbakana, cumhurbaşkanı ve onlarca milletvekiline ev sahipliği yaptı. Ancak ada, iyi bir ev sahibi olamadı. Tarihe kara bir leke olarak geçen 27 Mayıs'tan sonra 'Yassıada Yargılamaları' ile Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam kararları yine bu adada verildi.
YASSIADA'NIN ŞİMDİKİ HALİ İÇİN TIKLAYINIZ
Bizans dönemindeki adı 'yassı' anlamına gelen Plati olan Yassıada'nın 'acının başkenti'ne dönüşmesine yalnızca bu idam kararları neden olmadı. Geçmişinde hep bir cezalandırma yeri olarak anılan adanın bilinen ilk sürgünü 4. yy da Ermeni Başpatriği 1. Nerses'tir.
Ayasofya'nın muhteşem İmparator kapısını Tarsus'tan söktürüp buraya yerleştiren İkona karşıtı İmparator Teofilos, adaya bir manastır inşa ettirir. Teofilos yaşamını yitirince ikona taraftarı din adamları gönderildikleri sürgünlerden geri döner. Bunlardan biri olan Patrik İgnatios, adaya bir kilise inşa ettirir. Bu manastırın altında kalan mahzenlerde ise mahkumlar korkunç şartlarda yaşam mücadelesi verir.
12. yy'a gelindiğinde İmparator Manuel Komnenos adayı ve içinde harabe haline gelmiş manastırı yeniden yaptırır.
İstanbul'un fethinin ardından bomboş kalan ada, 1850'lerde İngiltere'nin İstanbul Büyükelçisi Sir Henry Bulwer tarafından satın alınır ve buradaki manastırın kalıntıları üzerine anglo-sakson kalelerini andıran bir malikane inşa ettirir.
Manastırın mahkum hücrelerini ise şarap mahzeni yapar. İstanbul'dan bazı adamlar getirterek burada üzüm bağları kurar. Sir Bulwer 7 yıl görev yaptığı İstanbul'dan ayrılırken adayı da Mısır Hidivi İsmail Paşa'ya satar.
Ada, 1947 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Hidiv ailesinin mirasçılarından satın alınır. Ve iki yıl sonra adada, inşaat başlar; subay ve erler için yüksek katlı lojmanlar, spor sahası, tesisler, buz deposu, yemekhane, silahhane gibi birçok yeni bina yapılır.
Yassıada Yargılamaları bittikten sonra, ada yeniden Deniz Kuvvetlerine teslim edilir ve buradaki eğitim faaliyetleri 1978'e kadar sürer.
Deniz kuvvetleri de burayı boşalttıktan sonra adanın ıssız günleri tekrar başlar. 1993'te İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi için uygun bir çalışma yeri olarak görüldüğünden, enstitü buraya taşınır. Günde iki kez şehir hatları vapurları, hoca ve öğrencileri getirip götürmesine rağmen, uzaklık, gerekli ihtiyaçların karşılanmasını zorlaştırdığı için Fakülte 1995'te adayı terk eder.
Marmara Denizinin tek balık çiftliği burada bulunmaktadır. Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss), 1–4 kg'lık Çelikbaş Alabalığı yetiştirilir.
ADANIN KADERİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 'Müze ve demokrasi adası' projesiyle Yassıada ve Sivriada'nın imara açılması gündemde…
İmar planlarının değiştirilerek adanın yüzde 65'inin imara açıldığı ve adaya otel kurulacağı iddiaları ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından yalanlandı.
Bayraktar, Yassıada'ya kültür merkezi, müze ve ziyaretçilerin konaklaması için butik bir otelin yapılacağını söyledi. "Türkiye demokrasisine hançer vurulan Yassıada, müze ve demokrasi adası olacaktır. Adnan Menderes ve arkadaşlarının hatıralarını incitecek yapılaşmaya izin vermeyiz" diyen Bayraktar'ın ardından projenin mimarı Çiğdem Karaaslan, AK Parti'nin MYK'sında bir sunum gerçekleştirdi.
Demokrasi ve Özgürlük Adası Projeleri kapsamında Yassıada ve Sivriada'ya yapılacak işletmeler ise TOBB tarafından finanse edilerek işlemeye açılacak.
Aktuel.com.tr/ÖZEL