Geçen hafta Washington DC Rehberi -1- başlığıyla yayınlanan yazımda, DC hakkında genel bilgiler vermeye çalıştım. Bu hafta ise DC'de muhakkak görmeniz gereken yerleri gezerken çok işinize yarayacağını düşündüğüm bilgller vermek istiyorum.
Washington DC, New York'a olan yakınlığı sebebiyle günübirlik de olsa kolayca ziyaret edebileceğiiz bir şehir. Bu özelliği sebebiyle kendinizi günübirlik DC turu düzenleyen rehberlik firmalarına teslim edebilir ve çok yorularak da olsa özel rehberiniz eşliğinde hiç bir yeri es geçmeden eğlenceli bir tura katılabilirsiniz.
Bu amaçla İnternette bir arama yaptığınızda karşınıza çok sayıda tur alternatifi çıkacaktır. Bunlar arasında kararsızlık yaşayanlardansanız,
viator.com adresini ziyaret ederek Washington DC turlarından birini seçmenizi tavsiye ederim. Bu turlar arasında en çok rağbet göreni, kişi başı 125 Dolar ödeyerek katılabileceğiniz Viator VIP Tur'dur. Ancak bu tura katılmak için yaklaşık 8 saat gibi azımsanmayacak bir zaman ayırmanız gerekmekte. Bu sebeple daha kısa süren diğer alternatiflere de mutlaka göz atmalısınız.
Siz de benim gibi bağımsız ama konforlu bir turu tercih edenlerdenseniz, yine aynı İnternet sitesinden ulaşabileceğiniz "Hop on-Hop off" isimli turu tercih edebilirsiniz. Hop on-Hop off son yıllarda çok yaygın bir hizmet. Bir çok şehirde görmüş olabileceğiniz üstü açık çift katlı turist otobüsleri bu isimle anılıyor. Siz kendi planınız çerçevesinde gezerken bir yerden bir yere gidişinizi kolaylaştıran, ve sokak sokak şehir turu yapmanızı sağlayacak olan bu otobüslere binmek için bir kez bilet almanız yeterli. Sonrasında gün boyu aynı bileti göstererek bu araçlardan yararlanabilirsiniz. Bu tur için kişi başı –yaklaşık- 40 Dolar ödemeniz gerekmekte. (Yaş ortalamasına göre fiyatlar değişiyor.)
Gelelim Washington DC'de sizi bekleyenlere...
National Mall
Eğer bir Washington DC turisti iseniz ilk gitmeniz gereken yer National Mall'dur. Beyaz Saray, ABD Kongre Binası ve tüm bakanlıklar bu alan ve çevresinde yer alır.
Çevresinde savaş ya da barış kararlarının alındığı ve sıkıcı hesapların yapıldığı devlet binaları bulunmasına rağmen National Mall, garip bir huzurun hissedildiği yemyeşil bir park aslında.
Yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda bir alana yayılmış olan bu parkın, bir başında Lincoln Memorial (Başkan Lincoln Anıtı) diğer başında United States Capitol (Kongre Binası) bulunur. Her yıl yaklaşık 24 milyon kişi tarafından ziyaret edilen National Mall, sadece devlet binalarından oluşmuyor elbette. Yeşil alanın genişlediği bölgede her biri alanında değerli yaklaşık 25 müze bulunuyor. Bu müzelerin en önemli özelliği birçoğunun ücretsiz gezilebiliyor oluşu. Bunca kıymetli müzenin olduğu bir alanda kafa karışıklığı yaşamanız son derece normal. Bunun farkında olan National Mall görevlileri, teknolojinin nimetlerinden yararlanarak, bir telefon uygulaması geliştirmişler. Cep telefonlarına kolaylıkla indirebileceğiniz National Mall APP uygulaması, bu gezideki en önemli yardımcınız olacaktır diye düşünüyorum.
Az zamanı olanlar için en çok tercih edilen müzeleri sıralamam gerekirse, National Gallery of Art, National Museum of Natural History ve National Archives Building kesinlikle ilk üçte yer alabilir.
National Mall'un iki yanı müzelerle kaplı alanına geldiğinizde gününüzün çoğunu burada geçireceğiniz hemen anlayacaksınız. Eğer havaların iyi olduğu bir mevsimde orada olacaksanız, müzeleri gezmek dışında o harika yeşilliklerin içinde bir kahve molası vermeyi de kesinlikle ihmal etmeyin.
Lincoln Memorial
Lincoln Anıtı, National Mall'un başladığı yer olarak belirtebileceğimiz noktada yer alır. Lincoln Memorial olarak isimlendirilen bu anıt binası, ABD tarihinin en önemli başkanlarından olan Abraham Lincoln'ün anısına inşa edilmiştir.
Binaya girdiğinizde devasa boyutlardaki Abraham Lincoln heykeli ve onun hakkında bilgilerin yer aldığı büyük duvar dışında başka bir şey olmadığını söyleyebilirim. Ancak binanın girişinin hakim olduğu National Mall manzarası, en iyi tatil resimlerini çekebileceğiniz yegane yer olduğundan buraya mutlaka uğramanız gerektiğini düşünüyorum.
Abraham Lincoln, 1861-65 yılları arasında görev yapmış bir ABD başkanıdır. Aradan geçen bunca yıla rağman hala tanınıyor ve seviliyor olmasının en önemli sebeplerinden biri ABD topraklarında köleliği sonlandırmış olmasıdır. Elbette bunu başarması hiç de kolay olmamış. Büyük başarıların bedeli de büyük oluyor elbette, Lincoln de bu bedeli, hayatıyla ödemiş ve 14 Nisan 1865 yılında bir suikast sonucu hayatını kaybetmiştir.
Washington Monument (Washington Anıtı)
Lincoln Anıtı'na sırtınızı vererek karşınıza baktığınızda tüm ihtişamıyla yükselen 169 metre uzunluğunda bir dikilitaş görürsünüz. İşte bu devasa anıt Washington Anıtı'dır. En iyi gözlemlenebileceği nokta burası olsa da şehrin büyük kısmından görülebilen bu anıt, ABD eski başkanlarından George Washington anısına dikilmiştir. Görüntüsü itibariye kurşun kalemi andırdığından uzun sayılabilecek orjinal adının yanı sıra The Pencil olarak da bilinir.
2011 yılında yaşanan hafif şiddetli deprem sebebiyle bir süredir anıtın içine girmak yasak. Ancak 2014 yılı ortalarına kadar tadilat çalışmalarının biteceği söyleniyor. Şimdilerde, belirlenen günlerde içeri girişe izin veriliyor. Girişler ücretsiz olmakla birlikte bilete tabi tutulmuş. Dolayısıyla geziniz sırasında bu anıtın içine de girmek istiyorsanız 15. caddede bulunan Washington Monument Lodge'dan bilet almanız gerekli.
World War Memorial II (II.Dünya Savaşı Anıtı)
Lincoln Anıtı'ndan National Mall müzelerine doğru yola çıktığınızda muhakkak fark edeceğiniz bu anıt II. Dünya Savaşına katılan, ABD askerlerinin anısına 2004 yılında inşa edilmiş bir açık hava müzesi olarak tarif edilebilir. Savaşta kahramanlık gösteren her bir askerin anısına bir yıldız eklenen anma duvarı alanın en dikkat çeken kısmıdır. Giriş ücretsizdir.
United States Capitol (ABD Kongre Binası)
Amerikan Kongre Binası ihtişamı sebebiyle genelde Beyaz Saray'la karıştırılıyor. Beyaz Saray, oldukça sade ve ABD başkanının evi olamayacağı düşünülecek kadara mütevazi bir yapı. İki binanın bu sebeple karıştırıldığını düşünüyorum. ABD Kongre Binası'nın en belirgin özelliği sahip olduğu ihtişamlı kubbedir.
ABD Kongre Binası, 1793 senesinde inşa edilmiş, yapımına karar verildiğinde neye benzeyeceğini belirlemek için çok sayıda mimarın katıldığı bir yarışma düzenlenmiş. Yapımı sırasında değişikliklere uğramış olsa da dönemin taze mimarlarından William Thornton'un projesinin uygulanmasına karar verilmiş.
Kongre Binası'nın bir kısmı meraklı turistlerin gezebilmesi için açık tutuluyor. Genelde önünde uzun kuyruklar olan bu alanı gezmek ücretsiz. Vakit sıkıntınız varsa ve içeri giremeyecekseniz çok bir şey kaçırmayacağınızı söyleyebilirim. İçeride, binanın tarihi, mimarisi ve ABD tarihi hakkında bilgiler alabileceğiniz bölümler yer alıyor.
ABD Kongre Binası'nın en çok ve bilinen kısmı, başkanlık yeminin edildiği merdivenlerdir. Birçok Amerikan filminde ve ABD için önem arz eden olayların ilanında bu merdivenleri ekranlarda görebilirsiniz.
White House (Beyaz Saray)
Beyaz Saray, ABD başkanının yaşadığı evdir. Daha öncede bahsettiğim gibi son derece mütevazi ve sade bir yapısı vardır. Beyaz olmasının dışında hiç bir belirleyici özelliği olmadığını düşünürsek neden bu isimle anıldığını da kolayca anlayabiliriz.
Beyaz Saray'ı görmeden önce, çok daha izole bir yerde bulunduğunu düşünmüştüm oysa Beyaz Saray, hayatın tam da ortasında duruyor. Mahalle sayılabilcek bir alanda -sadece demir parmaklılıklarla çevrili- geniş bir bahçe içinde kurulu bu 'evi' ziyaret ettiğinizde, devlet başkanının her an balkona çıkıp oturacağını sanabilirsiniz.
Bu denli normal bir atmosfere sahip olan Beyaz Saray civarında, dikkatinizi çekebilecek en önemli hareket, etraftaki protestocular olacaktır. Aklınıza gelebilecek her türlü konuda söyleyecek sözü olanlar, evin hemen önündeki caddede küçük stantlar kuruyor. Taleplerinin yazılı olduğu pankartlar daima evin balkonundan görülebilecek şekilde sergileniyor. Hatta gezimiz sırasında karşılaştığımız yalnız bir direnişçi vardı ki sünnet olmanın bebekleri öldürdüğünü ve yasaklanması gerektiğini savunuyordu.
Beyaz Saray ABD eski Başkanı George Washington tarafından inşa ettirilmiş. Ancak burada oturmaya başkanın ömrü yetmemiş. İlk 'sakini' ABD eski Başkanı John Adams olmuş. 1814 yılında yaşanan baskın sonucu yıkılan binalar arasında Beyaz Saray'da varmış ve bugünkü halini saldırının ardından gerçekleştirilen yeniden inşası sonucu almış.
Botanical Garden (Botanik Bahçe)
Botanical Garden, ABD Kongre Binası'nın hemen yakınında bulunan bir kapalı bahçedir. Civarda gezecek olursanız, yüksek kubbeli ve tamamen camdan oluşan bu bina muhakkak dikkatinizi çekecektir. Girişin ücretsiz olduğu Botanik Bahçe'de dünyanın farklı yerlerine ait bitkiler ve muhteşem çiçekler sergilineniyor. Bitkiler hakkında detaylı bilgiler de alabilceğiniz bu bahçede, hangi bitkinin hangi hastalığa iyigeldiği ve hangi ilaçların yapımında kullanıldığı gibi bilgileri öğrenebilirsiniz.
Washington Zoo (Washington Hayvanat Bahçesi)
National Mall bölgesine oldukça yakın bir alanda bulunan bu hayvanat bahçesine giriş ücretsiz. Buna rağman son derece temiz ve eğlenceli bir yer olan bu hayvanat bahçesini özellikle çocuklu ailelere kesinlikle tavsiye ederim.
Georgetown
Bence Washington DC'nin en hareketli ceddelerinden biri kesinlikle Georgetown'dur. Tatilinizi daha da keyifli hale getirecek olan akşam gezmeleriniz için ilk tercihiniz Georgetown olmalı diye düşünüyorum. Özellikle havanın güzel olduğu bir dönemde orada olacaksanız gündüz yürüyüşleri için son derece ideal olan bu alan, sağlı sollu dizilmiş sayısız mağaza ve restoranı bir arada bulabileceğiniz yegane adres.
Gece kulüp formatıyla hizmet veren kafelerin çokluğu, bu bölgenin daha çok gençler tarafından tercih edilmesine sebep oluyor. Bölgenin elit bir kesim tarafından tercih ediliyor olması ve bu durumun devamının sağlanması için de garip bir yöntem uygulanıyor. Hemen hemen tüm şehir merkezini yerin altından dolaşan metro ağı Georgetown'da durmuyor. Dolayısıyla buraya gelmek isteyenler özel araçlarını yada taksileri kullanmak zorundalar.
Georgetown'un en hareketli caddeleri Wisconsin ve M Street'tir. Özellikle Wisconsin Avenue üzerinden Potomac Nehri'ne doğru bir yürüyüş yapacak olursanız, akşam yemeğiniz için tercih edebileceğiniz oldukça kaliteli restoranlara rastlayabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında yer bulmanın hayli zor olduğu bu restoranlar, havaların ısınmasıyla birlikte nehir manzaralı teraslarını da hizmete açıyorlar.
Georgetown'da bulabileceklerinizin tam listesine
geaorgetowndc.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Washington DC turistlerinin çok işine yarayacığını düşündüğüm DC Rehberi serisinin ikinci ve son yazısnın da sonuna geldim. Önümüzdeki hafta yine keyif alacağınızı düşündüğüm bir ABD mekanıyla burada olacağım.
@basharfiie
eybakan@gmail.com