Spor Toto Süper Lig'deki temsilcimiz
Gençlerbirliği ile
PTT 1. Lig'de tarihinin en kötü dönemini yaşayan
Ankaragücü, zorlu bir döneme girdi. Bugün
Şanlıurfaspor'u ağırlayacak olan sarı-lacivertli ekip her geçen gün ligin dibine demir atıyor ve çırpındıkça batıyor. Yeni yönetimin eli kolu bağlı, takım için bir şeyler yapamıyor. Teknik adam
Mustafa Kaplan da elindeki kadro ile sürpriz sonuçlara imza atıyor. Zaten yense de yenilse de artık herkes gençlerin mücadelesini takdir ediyor. Biz de altı ay öncesine kadar ismini bilmediğimiz bu gençlerin onurlu mücadelesini izliyoruz. Yokluktan çıkan bu gençlerin birkaç yıl sonrasında
Türk futboluna damga vuracağına inanıyorum. En az 5'ini Süper Lig'de iyi takımlarda görebiliriz. Yolları açık olsun.
Gençlerbirliği'ne gelince… Kırmızı-siyahlı ekip ligin ikinci yarıya fırtına gibi başladı.
Antalyaspor ve
Akhisar Belediyesi maçlarında hanesine 6 puan yazdırdı. Ancak, son maçlarda düşüşe geçti.
Orduspor ve
Eskişehirspor ile oynadığı kritik karşılaşmalardan puan çıkartamadı. Bir iki hafta öncesine kadar övülen futbolcular ve teknik heyet şimdi tartışılıyor. Yarınki
Mersin İdman Yurdu maçından sonra
Gençlerbirliği'nde çok şeylerin değişeceğini düşünüyorum. Özellikle istenmeyen sonuç ile karşılaşıldığında futbolcular ve teknik heyet üzerinde büyük baskı olacaktır.
Onun için diyorum ki
Mersin İdman Yurdu karşısında
Şimşekler'in mutlak 3 puan alması gerekiyor. Yoksa büyük sıkıntılar yaşanır.
Her iki takım
Ankaragücü ve
Gençlerbirliği'nde de futbolcularda bir vurdum duymazlık var.
Ankaragücü'nde görülen sarı kartlar ve kırmızı kartlar teknik direktör
Kaplan'ı zor durumda bırakırken, aynı durum
Gençlerbirliği'nde de yaşanıyor.
Fair-play ödüllü
Çapa'nın öğrencileri kart görmede bu yıl rekora koşuyor. Agresiflik, takıma gözle görülür zarar veriyor. Zararın neresinden dönülürse kardır. Daha dikkatli olmak gerekiyor.İş işten geçmeden…