Biz,
uzun zamandır
Türk futbolunun şike,
Türk sporunun da doping belasına bulaştığını yazaduralım geçen hafta iki farklı ölüm haberi geldi.
1461 Trabzonspor'un teknik patronu
Kadir Özcan kalbine yenik düşerken
Vücut Geliştirme Şampiyonu Şahin İrencin de kullandığı ileri sürülen doping ilaçları yüzünden hayatını kaybetti.
Peki neden?
Bu iki güzide insanı aramızdan alan; onlara yüklenen kısa zamanda başarılı olma mecburiyeti..
Yeteneklerinin üzerinde başarı elde etmek isteyenler doping kullanır.
Onları doping kullanmaya iten sistemi sorgulamazsak doğru neticeler alamayız.
En son Londra Olimpiyatları'nda medya o kadar madalya baskısı yapmıştı ki daha iki ay önce spor bakanlığına atanan Suat Kılıç'ı bile sorgular hale gelmişti.
Sonuçta başarı endeksli düşünenler adlarını değiştirdikleri Afrikalı kardeşlerimizle ülke hanemize puanlar yazdırırken zorla atlet yaptığımız yerli isimler de yüklendikleri doping ilaçları sayesinde tarihi bir başarı elde ettiler (!).
Ama aynı başarı 2020 olimpiyatlarımızı almamızı engelleyen en sıcak gelişmelerde birisi de oldu aynı zamanda. Yüksek başarı hırsı ile düşük başarı kapasitesi arasındaki fark ancak doping yoluyla kapatılır. İrade gücü, sıkı disiplin, yoğun antrenmanla kapasitesini artıramayan ama başarılı olmaktan da vazgeçemeyen sporcular bu yola başvurur.
Hiçbir Şampiyonluk ve madalya insan hayatından değerli değildir.
Dopingi yok etmek istiyorsak öncelikle uzun vadeli planlar yaparak başarI baskısını ortadan kaldırmalıyız.
Yoksa çok daha fazla ismin arkasından ağlarız.
Not: Sevgili Kadir hocayla vefatından 3 gün uçak yolculuğu yapmıştık. Yaşadığı baskı ve stresi yüzünden anlayabilirdiniz.
Ne diyelim, hem Kadir Hocaya hem de İrencin'e Allah rahmet eylesin.