Kimyasal maddelerin üç damlasının yutulması bile yemek borusunda çok ciddi hasarlar oluşturabilir.
Erken dönemde müdahale edilebilirse hasar azaltılabilir ancak genellikle tam bir tedavi mümkün olmayabilir.
Sonradan yapılan organ doğal organın yerini tutmadığı için yakıcı madde içen bir çocuk, ömür boyu kronik hasta grubuna dahil olur. Çocuklarda kalıcı hasarlara neden olan kimyasal madde yutma riskini azaltmak için bazı önlemler alınmalıdır.
Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Yakıcı ve aşındırıcı maddeler çocukların erişemeyecekleri yerlerde muhafaza edilmeli.
Küçük çocuğu olan ailelerin evlerinde kuvvetli aşındırıcı ve yakıcı maddeler bulundurulmamalı.
Misafirliklerde çocukların kimyasal madde yutmalarına karşı dikkatli olunmalı.
Kimyasal ürünler orijinal ambalajlarında saklanmalı. Kesinlikle bardak, şişe gibi materyallerin içine konulmamalı.
Evde temizlik yapılırken çocuklar yakın gözetim altında tutulmalı.
Sokakta ya da pazarlarda kiloyla satılan kimyasal ürünler kesinlikle tercih edilmemeli. Bu ürünler güvenli kapakları bulunan orijinal ambalajlarda saklanmalı.
Dil, ağız ve dudak tepki veriyor Kimyasal madde yutulması durumunda çocuklarda özellikle ağızda bu maddelerin kokusu ya da ağız kenarında kızarıklık, tahriş ve dudakta şişlikler görülür. Dilde, ağızda veya dudakta bu tür bir belirti olduğu anda çocuk mutlaka doktora götürülmelidir. Çünkü beklendiği veya geç kalındığı zaman hayatı tehdit eden durumlar söz konusu olabilir.
Erken müdahale çok önemli Hafif veya orta şiddetteki kimyasal madde yutma vakalarında, erken dönemde müdahale edilirse hem ilaç tedavileri hem de daralmayı engelleyici kalibrasyon tedavisi etkili sonuç verebilir.
Aşındırıcı ve yakıcı maddelerin çok fazla içildiği, yemek borusunun tamamen harap olduğu durumlarda ise ileri cerrahi yöntemlere başvurulur. Bağırsaktan, mideden ya da kalın bağırsaktan alınan parçalarla yemek borusu yapılır.
Doç. Dr. İbrahim Ötgün
Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü