Ankara'da her şey başkaydı önceleri… Transfer faaliyetleri bile çok farklı bir ortamda gerçekleşirdi…
Başkent'te 1. Lig takımının çok fazla sayıda olduğu yıllara dönelim şimdi…
"Para kazanmanın" yanı sıra,
"Spor sevgisinin" de var olduğu dönemlerdi... Haziran ayının ortalarında futbolda transfer sezonu açılırdı. Bir çok futbolcunun yüreği
"güp… güp…" atardı heyecandan. Hem amatör kümedekilerin, hem profesyonel ligde oynayanların gönüllerinde
"Büyük takımlara" transfer olmak yatardı. Menajerler falan yoktu. Bir kaç
"Sözüne güvenilen insanın" ağzının içine bakarlardı.
"Ağabeylerimiz, inşallah kulüp yöneticilerine bizden de söz eder" diye beklerlerdi. Birine
"Haydi gel" dendiğinde, buluşma noktası
Gençlik Parkı'nın içindeki bir kır kahvesi olurdu. Saatlerce süren görüşmeler, fısıltıyla başlayıp bağrışmalara dönüşürdü. Rakamlar bir türlü telaffuz edilemezdi…
8- 10 bardak "koyu demli çaydan" sonra mideler kazınmaya başlar ve nihayet mutlu sona gelinirdi… Hararetli tokalaşmalar, sarmaş dolaş olmalar ve öpüşmeler… Ardından acıkmanın dayanılmaz isteğiyle, Çıkrıkçılar Yokuşu'ndaki izbe lokantalara
"Transfer yemeğine" hücum… İnsanlar sevinçli, huzurlu… Kulüpler mütevazı bütçelerle mutlular…
Alan razı, satan razı! Ya şimdi? Futbol piyasasındaki rant, Başkent için olması gerekenden çok fazla büyüdü! İş,
"Para kazanmak" üzerine odaklandı. Kulüplerin çoğu,
"Devleşen bu profesyonel talebi" karşılamaktan uzaklaştı! Gelirleri, harcamalarının yanında
"Cüce" kalıyor. Çok kulüp, yüksek ekonomik talebi karşılayacak, gelir getirecek yeni yapılanmaya gidemedi. Transferde menajerlere mahkumlar. İyi bir futbolcuyu,
"Çuvalla parayla" alamıyorlar. Teknik adamı da… Kalitesiz yabancıya
"Zorunlu yöneliş" var. Bir- iki kulüp dışında
Ankara'da kendi yağıyla kavrulan kulüp kalmadı; maddi sıkıntılar doruk noktada... Rant hırsı, spor sevgisinin köküne kibrit suyu döktü. Dirayetli idareci azaldı. Paralı yeni yönetici bulunamıyor. Taraftarlar inancını yitirdi… Sporun temel kurgusunu
"Çıkar odakları" şekillendirmeye başladı; futbolda küçük bir grup kazanıyor artık… Ama, kaybedenlerin haddi hesabı yok.
Başkent'te futbol camiası endişe içinde… Her şey çok değişti, çok...