Gazeteci Bayram Türkmez, yaşadığı Gölbaşı'ndaki Mogan Gölü'nün 33 yıllık temizlenme hikâyesini kitap haline getirildi. Türkmez çocukluğu ile gençliğinde Mogan'da yüzdü. Gölde dev turna ve sazan balıklarının avlandığını gördü. 25 yaşında mesleğe başladığında acı gerçekle yüzleşti. Çocukluğu ile gençliğinin göz bebeği Mogan kirleniyordu. Aradan yıllar geçti. Bayram Türkmez kıdemli bir gazeteci oldu. Bu arada göldeki kirlilik durdurulamadı. Türkmez kirliliğe dikkat çeken sayısız haber yaptı. Temizlik girişimleri de sonuçsuz kaldı. Deneyimli gazeteci Mogan'ın talihsizliğine dikkat çekmek için 'Ah Mogan, Vah Mogan' kitabını yazdı. Kitapta, 1984'ten 2017'ye kadar geçen süreçte Mogan'ın yaşadıklarını anlattı:
Mogan bölge halkı için ne ifade ediyor?
Gölbaşı'nın en önemli değeri olan gölleri mesleğimin yanı sıra, çevreci yanım da ilgiyle izledi. Hangi STK, hangi siyasetçi ya da akademisyen gölle ilgili çalışma yaparsa onu haberleştirdim. Bugüne gelinceye kadar bir arşiv oluştu. Halkımız, Mogan Gölü'nü turizme katkı sunan, istihdam sağlayan bir değer olarak görüyor aslında. Göl kıyısı işletmecileri için ekonomik yaşam kaynağı burası. Çevreciler için de doğal yaşam alanı ve kuş cenneti…
Şu an kirlilik ne düzeyde?
Bu aylarda Mogan Gölü'nün en kötü durumları yaşanıyor. Yazın sıcaklarında buharlaşan su ve göle kaynak su girmemesi nedeniyle en fazla çekildiği dönemi yaşıyor. Mogan Gölü'nde sular en fazla çekilme dönemini yaşadığı için alttaki yosunlar çok belirgin şekilde su yüzüne çıkmış, kıyıların suyu biraz daha çekilmiştir. Bu durum yağışların bol olmasına kadar ya da Kızılırmak suyunun dinlendirilerek verilmesine kadar devam edecek sanırım…
'20 kiloluk turnalar vardı'
Gölde temizlik nihayet başladı. Sizce nasıl başarıldı bu?
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın, 'Mogan Gölü'nün
temizliği için bütçe ayrıldı, temizlenecek'
demesi önemli… Ben 53
yaşındayım. Çocukken yüzerdik
Konya Yolu bölümü tarafında…100
kiloya yakın yayın balıklarının çıktığına
tanıklık etmiştim. 20 kiloluk
turnalar, 15 kiloluk sazanlar vardı.
35 yıldır gündemdeydi...
Ne oldu da göl kirlendi?
Kirliliğin en önemli
nedeni yerel yöneticilerin
altyapı sorunlarını
çözememeleri, imara aykırı
yapılaşmaya izin vermeleri
ve tarım arazilerinin
ekimiyle birlikte oluşan
kirliliğin yanı sıra su kaynaklarının
da yok olması...
Burada
uygulanması gereken
Kıyı Kanunu uygulanmadı.
Altyapı olmadan işletmeler
açıldı ve fosseptik
sızıntıları oldu. Derelerden
gelen kirlilikler önlenmedi.
Tarla ekimleri sırasında
ilaç ve gübre atıkları
yağmurla birlikte göle
sızdı. Hatta, Haymana Yolu
bugünkü Mogan Park olan
bölgede mıcır ocağı
bile kurduruldu.
'Buralarda batık şehir var' iddiası
Mogan ile ilgili ilk yaptığınız kirlilik haberini hatırlıyor musunuz?
Ben 1989 yılında başladım muhabirliğe. Gündemimde
hep Mogan vardı. Kirlilik üzerine yaptığım haberlerden
birisi de; 1994 yılında Gölbaşı Kaymakamlığı Mogan
Gölü temizliğiyle ilgili bir sempozyum yaptı. Bu sempozyumda
konuşan Turizm Geliştirme Vakfı Başkanı Doç. Dr.
Ayça Adalılar şöyle demişti: 'Mogan Gölü'nden Çalış köyüne
kadar buralarda batık şehir var.' Hatta 1990 yılında bir
İsveç firmasıyla gölün temizliği konusunda anlaşma yapıldığını,
firmanın göldeki çamurla birlikte tarihi kalıntıları
da yurt dışına götüreceği için buna izin vermediklerini
belirten bir açıklama yapmıştı. Yine, 1995 yılında DYP
Ankara Milletvekili olan Mustafa Dursun Yangın, (vefat
etti) Mogan Gölü'nün kirliliği sürekli gündemde olunca,
'Mogan Gölü için Kızılırmak'tan su getirilecek'
diyerek Başbakanlık Müsteşarlığı ve DSİ'nin
bu projede ortak çalıştığını, Mogan, Eymir
ve oradan da Ankara Çayı'na Kızılırmak
suyunun akacağını belirtmişti…
?1998'de GÖL-DER'i kurduk
Mogan'ın gazeteciliğinizdeki yeri nedir?
Mogan Gölü ile ben sadece
yerel gazeteci olarak
ilgilenmedim. 1998
yılında GÖL-DER'i, yani
Gölbaşı İlçesi Koruma,
Geliştirme ve Turizm
Derneği'ni kurduk.
Burada 2 yıl kurucu başkanlık
görevini yaptım.
2014'e kadar da yönetimde
ve basın danışmanı
olarak görev aldım.