Siteler, Karapürçek, Önder, Çinçin… Genç, yaşlı, hasta binlerce kadın umut ve hayalleri için Altındağ Belediyesi'nin 24 kültür merkezinde bir araya geldi. Nakış, örgü, yemek, tamir, resim, onlarca meslekte yetiştiler. Kendi dükkânlarını açıp, iş kurdular. Umutlarını kaneviçelere tek tek işleyip hayallerine sarıldılar ve başardılar. Umudun adresi olan bu merkezlerde kanserini yenen de var, hayallerini gerçeğe dönüştüren de. Altındağlı kadınlar, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" öncesinde başarı hikâyelerini anlattı. Altındağ Belediyesi'ne bağlı hizmet veren kadın eğitim kültür merkezlerindeki pek çok kurs ve eğitime katılarak sabrın ve azmin temsilcisi olan kadınlar, başardıkları ile "kadın isterse yapar"ı bir kez daha kanıtladı. İlçenin hemen her mahallesine yayılan merkezlerde hayatı kazanan kadınlar, başardıkları ile izleyenleri duygulandırdı. Kadınlar, Ankara için üretmeye devam ederken tek mesajları ise yine kadınlara. "Vazgeçmeyin, hayallerinizin peşinden gidin, umudunuzu asla yitirmeyin" diyorlar. 60 yaşındaki Seher Oğuz o kadınlardan biri. Seher Hanım, 59 yaşında yakalandığı kanserden bu merkezlerdeki motivasyon ve umutla kurtulmuş.
'AĞRIM ARTTIKÇA BİR KURDELE FAZLA İŞLEDİM'
Seher Oğuz, "Her yıl düzenli taramalarını yaptıran, sağlığına çok dikkat eden biriydim. Geçen yıl kanser olduğumu öğrendim, hiç üzülmedim, asla pes edemezdim. 8 yıldır bu kurslara gidiyordum. Teşhisim elimde, kursa geldim. Kurdele yapmaya başladım, kemoterapiler, ağrılar, ameliyatlar hiç canımı acıtmadı çünkü ben hayallerimi işliyordum. Ağrım arttıkça bir kurdele fazla işledim. Bugün iyileştim. Ameliyatlı halde geldim buraya. Hayata tutundum. Burası benim rehabilitasyon alanım oldu" dedi.
37 YAŞINDA ÖĞRETMEN OLDU
Azmin ve başarının en kıymetli örneklerinden biri de 32 yaşında okula başlayıp kısa sürede üç okulu bitiren Hülya Eröz (41). Eröz'ün en büyük hayali okumak ve öğretmen olmaktı ancak maddi sebepler nedeniyle okuyamamış, evlenmişti. Bir gün evinin yakınlarında bir kurs açıldı, gidip kayıt yaptırdı ve hayatı değişti. Eröz, "Eşimin ve çocuklarımın kahvaltısını yapıp, ev işlerimi bitirdikten sonra kursa gittim. Sınavlara girdim, ortaokulu 8 ayda, liseyi 2,5 yılda bitirdim. Gece gündüz ders çalıştım, evimle kurs arasında mekik dokudum. Sonunda üniversiteli olmuştum. Bugün bu merkezde 4 yıldır kreş öğretmenliği yapıyorum. Ben hayallerimi burada gerçeğe dönüştürdüm" diye konuştu.
60 BİN KADIN FAYDALANIYOR
Söz konusu merkezleri ve kadınlarla başardıklarını anlatan Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ise şunları kaydetti: "2005'te yola çıktığımız, bin bir türlü zorluk ve olumsuz tavırlara rağmen hayata geçirdiğimiz bu merkezler başkentimizin ilim ve kültür yuvası oldu. O günlerde bu işe girmeyin, tutmaz, başınıza iş alırsınız demişlerdi ama biz zor bir semtte, evden dahi çıkarılmayan kadınlarla başardık. 24 mahallede merkezimiz var. 60 bin kadın buradan faydalanıyor. İlk yola çıktığımızda 35 kişilik bir otobüsü bile dolduracak kadın üyemiz yokken şimdi 60 bin kişilik bir aile olduk. Kadınlar Altındağ'da üretiyor, Ankara'ya ve ülkesine değer katıyor. Dükkanlarını açıyor, ekmeklerini kazanıyorlar."