ANADOLU, tüm renkleriyle, yaşanmışlıklarıyla ve yaşanacaklarıyla sanatı besleyen ve her daim besleyecek yer. Sanat yapmak için illa İstanbul'a gitmek gerekmiyor, sanat Ankara'da daha güzel. Anadolu'nun dokularını en son CerModern'de "Dokudan" sergisiyle gündeme gelen Anadolu ressamı Şahin Demir ile konuştuk.
Bu maceraya nasıl atladınız?
İlkokulda resim derslerini çok seviyordum ve hocamın ilgisiyle, teşvikiyle daha çok yoğunlaştım. Ondan sonra Kayseri Güzel Sanatlar Lisesi sınavlarına yönlendirdi hocam beni. Güzel sanatlar lisesini kazanarak 4 yılımı orada tamamladım. Sonra Selçuk Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Hiç öğretmenlik yapmadım, yüksek lisansımı da henüz bitirmedim.
Resimlerinizde ağırlıklı olarak kadın figürleri var, bunun kaynağı nedir?
Figürde aslında bir kimlik yüklemiyorum onlara, aidiyeti yok onların. Çalışırken resimlerle aramda bir bağ oluşur ve hayal ettiğim bir imgedir, siluettir onlar. İzlenimcilik üzerine kurulmuştur resimler. İzlemciler doğayı gözlemlerler, resimlerimin her birisinde doğayı görmek mümkündür. Ağırlıklı olarak metaforlardan oluşur. Benim çalışmalarımda gün ışığını tam olarak bulamazsınız, gri ağırlıklıdır.
En son yaptığınız sergi size ne kattı?
Özellikle CerModern Hub Sanat Mekân'da gerçekleşen sergiyi ele aldığımda burada çalışmalarımı daha iyi sergileyebildiğimi ve sanatseverlerin daha iyi algılayabildiğini düşünüyorum. Alan mekân diğer sergi salonlarından biraz farklı ve bu bize olumlu yansıyor.
Resim sizin için ne ifade ediyor? Kendi aramda resimle şöyle bir bağ kuruyorum. Zamanımın dörtte üçü onunla geçiyor. Geri kalanı yemek, içmek ve uyumak. Hayatımın en önemli parçası diyebilirim.
Sizce Ankara'da sanat nerede ve ne yöne gidiyor?
Ankaralı sanatseverlerin çok güzel bir enerjisi var. İstanbul ile Ankara'yı kıyasladığımızda Ankara'nın kitlesi çok daha samimi.