Geçen hafta, yerli dizilerden sıkılanlar için 21 yeni yabancı diziyi yazmıştım.
Listede HBO'nun en son bombası
Girls'e bilerek yer vermedim çünkü
Girls uzun uzun anlatılmayı, ballındara ballandıra söz edilmeyi gerektiren bir iş.
Üstelik dizinin başrolündeki oyuncu, aynı zamanda dizinin senaristi! Kısacası fazlasıyla özel ve ilginç bir iş. Bu nedenle tüm iştahımı bu haftaya saklayarak
Girls güzellemesi yapacağım.
HBO'nun ortalığı karıştıran yeni dizisi
Girls, üniversiteden yeni mezun dört genç kızın hayatını anlatıyor, hem de tüm çıplaklığıyla! Bu dizi o denli 'çıplak' ki, gerçekler o denli 'gerçek' ki, dizi Türkiye'de 00.00'dan önce ekrana gelemiyor. Baştan uyarayım, dizide bol bol seks var. Hem de öyle mum ışıklı, loş ortamlı ilişkiler değil söz ettiğim. Tüm gerçekliği ve çıplaklığıyla seks var bu dizide.
Genç kızların toplumda varolma çabasını anlatan
Girls'te başrol oynayan Lena Dunham, aynı zamanda dizinin senaristi ve yönetmeni.
Henüz 26 yaşındaki Dunham, bu dizinin ardından henüz yazmadığı romanı için bir yayıneviyle 3,5 milyon dolara anlaştı bile....
Girls'ün yaratıcısı Dunham, şimdiden geleceğin Woody Allen'ı olarak gösteriliyor.
Dunham, dizilerin bize sunduğu sarışın, uzun bacaklı, dolgun dudaklı kadınlardan da değil üstelik. Aksine son derece sıradan, tombulca, giyim zevki olmayan (ya da kendine göre bir giyim zevki olan), okulun popüler kızı olmayan, standart görüntüsüyle hem Amerikan halkının hem de bizim içimizden biri. Ama çok yetenekli!
On parmağında on marifet New York'lu genç yetenek, ilk kayda değer başarısını
Tiny Furniture filmiyle elde etti. Festivallerden ödüllerle dönen bu film, ünlü yönetmen ve yapımcı Judd Apatow'un da dikkatinden kaçmadı. Dunham,
Girls'de Apatow'dan hem akıl hocası hem de yapımcı olarak destek alıyor. Bu arada
Girls, birinci sezonuyla en iyi komedi dizisi de dahil olmak üzere beş dalda Emmy'ye aday gösterildi ve en iyi casting dalında ödül kazandı.
Girls için
Sex and The City'nin 15 yaş genç hali desek yanlış olmaz. Zaten dizideki karakterlerden biri de,
Sex and The City'nin büyük bir fanı.
20'lerinde dört genç kızın parasız pulsuz, hayata yeni başlarken ve ilişkileri gençliğin verdiği delilikle yaşarken başlarından geçenleri anlatan
Girls, Amerika'yı tam anlamıyla salladı. Digitürk'ün kanalı ComedyMax'te yayınlanan dizi, başta da belirttiğim gibi geceyarısı saatlerinde ve büyük bir ihtimalle bolca sansürle karşımıza gelecek.
Gelelim karakterlere:
Hannah, ailesinin maddi desteğini üzerinden çektiği, işsiz bir genç kız. Ev arkadaşı Marnie bir sanat galerisinde çalışıyor ve erkek arkadaşıyla ilişkisi artık kopma noktasında. Shoshanna henüz üniversitede okuyor ve hayat konusunda çok toy. Kuzeni Jesse ise Paris'ten yeni döndü ve bu 'özgür ruh'un da dertleri var...
Bu kızlar birer Hollywood güzeli ya da moda ikonu değiller. Onlar her gün yolda rastlayabileceğiniz türden, kusurları olan karakterler. Geçinebilmek için bir iş bulmak, sosyal olarak kendini var edebilmek, eli yüzü düzgün ilişkiler yaşamaya çalışmak gibi... Kimi başarılı oluyor, kimi tökezliyor ve hayat, hatalarından aldıkları derslerle devam ediyor.
En önemlisiyse hepsi çok gerçek karakterler. Benden size tavsiye,
Girls'ü izleyin!
