İstanbul
yalnız kalabalık nüfusuyla değil, mutfak, kültürel etkinlikler açısından da bir dünya metropolü. Bu alanlarda yaşadığım ilkler, artık bir İstanbullu olarak beni şaşırtmıyor. Ancak bu kez etkilendiğimi söylemeliyim. Zira bugüne dek tek tük büyük otel dışında bir restoran mutfağında 60 şefin çalıştığına tanık olmamıştım. Evet, artık 60 aşçının üç katlı bir restoranı dolduran müşterilere harıl harıl yemek yetiştirdiği bir restoranımız var. Bütün dünyada 204 şubesi bulunan ABD kökenli bir Çin restoranı bu; adı da P.F. Chang's. İki arkadaşımla birlikte geçtiğimiz pazartesi akşamı yemek yemeye gittiğimde, kapısının iki yanında dev at heykelleri bulunan restoran, dört gün önce açılmıştı. Sadece sekiz kişilik rezervasyonların kabul edildiği mekandan içeri girdiğimde, resepsiyon masasına yöneltildim. Burada telsizle garsonlardan sürekli boş masa bilgisi alan hostesler, ellerindeki listelere bakıp, "Şu andan itibaren en az 50 dakika beklemek zorundasınız," diyerek, bir anda burada yemek yeme hevesimi kursağımda bıraktı. Ama beklemekte ısrarlıydık; bu süreyi terasta, ısıtıcıların altında menüleri incelemekle geçirmeye karar verdik. Yaklaşık 15 dakika sonra masamıza buyur edildik. Kibar bir garson kendini tanıtarak, o akşam bize kendisinin servis yapacağını söyledi; az sonra da üç minik kase içinde değişik renklerde soslar bulunan bir tepsiyi masaya bıraktı. Beklerken dersimizi epey çalıştığımız için vakit geçirmeksizin yiyeceklerimizi ısmarladık; ardından binayı dolaşmaya çıktım. Dolu restoran tam bir curcunaydı; çatal bıçak şakırtıları, müşterilerin bağırarak söylediklerini karşılarındakilere duyurmaya çalışmaları ve hoparlörlerden yayılan müzik, eşi görülmedik bir ses kirliliği yaratıyordu.
UZAKDOĞU BİRASI YOK
Menü ilk bakışta diğer Çin restoranlarından pek farklı değil. Müslüman ülkesi diye Amerikan menülerindeki domuz etinden spesiyaliteleri kaldırmışlar. Çeşitli wrap'ler, birçok yemekte kullanılan yerfıstığı, Çin usulü quesadilla gibi detaylar, restoranın Amerikan kökeni hakkında ipuçları veriyor. Biz bir büyük kase acılı ekşili çorbayı paylaştık. Ardından birer porsiyon karidesli Çin mantısıyla Moğol usulü kuzu ve 'Dali chicken' adlı acılı tavuk yemeklerini, sebzeli pilav ve 'dan dan noodle' diye adlandırılan özel soslu pirinç makarnasını seçtik. Bu acılı ve ekşili yemeklerle şarap içmek istemedik; hiç değilse bir Uzakdoğu birası bulmayı umdum, ama menüde sıradan biralar vardı. Gelen yemekler gayet lezzetliydi. Kısa sürede zincir restoranın standart lezzetleri tabaklara yansıtılmıştı. Ama servis içler acısıydı. Çin mantısından sonra 45 dakika ana yemekleri bekledik. Bu sürede garsonumuz masamızın epey uzağından geçmeye ve bizimle göz göze gelmemeye çalıştı. Başlangıçlar arasından ısmarladığımız ve unutulan 'dynamite shrimp' adlı acılı karides kokteylini, ana yemekler gelince iptal ettirdik. Bu servis felaketi herhalde restoran oturdukça ortadan kalkar. Ama gürültü kirliliği için bir şeyler yapılmalı. Nispetiye Caddesi'nin en görkemli noktasında lüks arabalarından inip hostesin "50 dakika bekleyeceksiniz," yollu soğuk duşuna muhatap olan Etiler sosyetesi mensupları ise herhalde bir daha buraya adım atmaz. Potansiyel müşteri kesimini yitirmek, bu güzel restoranın sonunu getirebilir.
BEĞENDİKLERİM
Bütün dünyada denenmiş, kendini kabul ettirmiş başarılı bir restoran konsepti nihayet bize de geldi. Sadece mutfağında 60 şefin çalıştığı üç katlı bir Çin restoranı açmak yürek işi; açanları kutlamak gerek.
BEĞENMEDİKLERİM
Servis felaket; garsonlar ellerindeki tabakları götürecekleri masaları arıyor. Son gelen masaya önce servis yapılırken, erken gelenler bekliyor. Rezervasyon alınmaması da Türkiye koşullarına uygun değil.
Mutfak ****
Servis ***
Ambians ***
P.F. Chang's Nispetiye Cad. 94, Etiler-İstanbul
Tel: (0212) 358 25 26