40 metre kablolu Işıl
- Sahnede olduğunuz 14 yıl boyunca, playboyların hayran olduğu bir kadın mıydınız? Kulise hediyeler yağar mıydı?
- Çok ünlü, tüm magazinin peşinde koşturduğu, her an onunla ilgili haber yapılan bir kadın asla olmadım. Bu yolu hiç seçmedim. Hangi kulvarda çalıştıysam, hiç utanmadan insanların yüzüne bakabilecek bir yol seçtim. Çok büyük paralar da kazanmadım. Hanlarım hamamlarım da yok, mütevazı bir hayat yaşıyorum. Yalnız bugün 24 yaşında olan kızımın gözüne dimdik bakabiliyorum. Hayatımda çok da utanacağım bir şey yapmadım diyebilirim. Belki param yoktu ama Türkiye'nin en önemli orkestrası arkamda çalıyordu. Bazı dostlarım "Sana uygun değil bu iş, tarzın değil" diyordu. Hakkım olan yere geldim mi? Sanmıyorum. Daha iyi yerlerde olabilirdim. Ama hiçbir gün seçtiğim yoldan pişman olmadım. Bu ülke bana saygı, sevgi ve ilgisiyle, genç kuşakların hayranlığıyla diyetini ödemiştir.
Niye emekliler gibi evde oturayım?
- Bu jenerasyon sizi sonradan tanıdı. Bundan bir kaç yıl önce şarkılarınız yeniden albüm yapıldı ve Babylon'da bir konser verildi sizin için...
- Çok ağladım. İnanamadım. Çemberimde Gül Oya'yı çekiyordum o sırada. Çağan Irmak da vardı konserde. Gençler bir başladı şarkıya sonuna kadar bağıra bağıra söylediler. Çok büyük bir şaşkınlık yaşadım. Böyle bir mutluluk yok. Bu hissi ömrümde bir kez daha hissetmiştim. Yıllar önce Anadolu turnesine götürmek istediler beni, "Benimle ne işiniz var, ne bacağımı açarım, ne demir kralı sevgilim var" dedim ama ikna ettiler Konya'ya gittik. Sahneye çıktığımda şarkımı söylemeye başladım, spor salonunu dolduran seyirci söylemeye başladı. Onlar başladı şarkıya, onlar bitirdi...
Çağan beni hayata bağladı
- Kanserinizi de çok kendi içinizde yaşadınız. Meme kanseri oldunuz kimse bilmiyordu.
- Kimse bilsin istemedim. Çok yakın birkaç dostum dışında kimse bilmiyordu. Çünkü çok ağır geçirdim, duygu olarak da yaşam olarak da çok zayıflattı. Kemoterapi çok ağır geldi. Haftanın üç günü hiçbir şekilde yaşamıyordum. Bu halimi de kimse görsün istemedim. Çünkü siz verirsiniz verirsiniz, en iyisini yapmaya çalışırsınız, en iyi görüntüleri, en iyi fotoğrafları vermeye çalışırsınız. İnsanlar onu öyle hatırlamaz, birden sizin en zayıf anınızı hatırlar. Ben bunu yaşamak istemedim. Bu röportajı okuyanlara bir mesajım var; sakın ola kontrollerinizi ihmal etmeyin. Ben iki ay ihmal ettim çok ağır geçirdim. Vahit Özmen ameliyat etti beni, çok teşekkür ediyorum ona. Meme-Der bir Elvis Presley gecesi tertipliyor, meme kanserine dikkat çekmek için, 8 Ocak perşembe günü... Elvis Presley sosyal yardımlaşma derneklerine en çok bağış yapan isimlerden biriymiş.
"Ne kadar yaşlanmış, şişmanlamış" derler diye korktum
- Bir evlilik yapmışsınız. Bu kadarcık mı aşk hayatınız?
- Hayır olur mu öyle şey... Hâlâ duygularıyla yaşayan bir kadınım. Şarkı bile söylerken platonik âşık olurdum birine ve ona söylerdim. Eşimden ayrıldığımda Meneviş'im çok küçüktü. Onu hayatım boyunca ikinci bir babayla ya da varsayılan bir takım adamlarla tanıştırmayı düşünmedim. En büyük lüksüm yalnızlığım. Bu saatten sonra ne mesuliyet alacak ne de verecek halim var.
Hissederek yazıyorduk