Moda dünyasının Hollywood'a en yakın ismi kim diye sorduğunuzda, bugün her biri sosyal medya yıldızına dönüşen tasarımcıları bir kenara bırakırsak, ilk akla gelen Giorgio Armani'den başkası değil şüphesiz. 1980 tarihli
Amerikan Jigolo filminde Richard Gere'i Armani takımlar içinde hatırlayanlar, bu vizyon sahibi İtalyan tasarımcının
Dokunulmazlar gibi kült filmlerin kostümlerine imza atmış olmasına şaşırmayacaklardır. Hollywood moda tarihini 'Armani'den önce, Armani'den sonra' diye ayırmak yanlış olmaz sanırım. 40 yıllık bir moda evinin 40 yıldır yegane yaratıcısı olan Giorgio Armani'yi farklı kılan da, Hollywood tepelerindeki yıldızlarla kurduğu bu özel ilişki. 2015'i Armani senesine dönüştüren ise, yıl boyunca yıldız dostlarıyla yaptığı kutlamalar kadar ilk kez kendini anlattığı bir otobiyografik kitap. Evet; henüz dünya starı olmadan çok önce, 17 yaşındayken Armani tasarımları giymeye başlayan Leonardo di- Caprio'dan Katie Holmes'a, Tina Turner'dan kostüm kraliçesi Lady Gaga'ya herkesi büyüsü altına alan Giorgio Armani'den bahsediyoruz. 81 yaşında, aynı bir doktor titizliğiyle yarattığı koleksiyonlarla, defileleri moda haftalarının beklenen şovlarına dönüştüren, kırmızı halı fatihi Armani, sektördeki 40 senenin ardından iç dünyasının kapılarını açmaya nihayet hazır. Armani ile tanışmak isteyen gazetecileri bir zorluk bekliyor; anadili İtalyanca ve yine anadili gibi konuştuğu Fransızca dışında başka bir dilde konuşmayı reddediyor ne de olsa. Dil engelini aştıktan sonra her şeyin kolaylaşacağını düşünmek ise bir hayal. Çünkü o röportaj vermekten, kendini anlatmaktan hiç hoşlanmayan biri. O yüzden bugün markasının 40. yaşının şerefine kendi adını taşıyan bir kitapla karşımıza çıkması heyecan uyandırıyor. Dünyanın dört bir yanında 500'den fazla mağazası, couture'den jean'e, mücevherden gece kulübüne, moda ve eğlence dünyasının her alanındaki varlığı ile Armani, sıfırdan yaratılmış bir imparatorluk. Tıp eğitimini yarıda bırakıp orduya katılan ve üç yıl askeri hastanede hizmet veren Giorgio Armani, bu yıllarda tanıştığı sahne sanatlarından etkilenip modaya yöneliyor. Vitrin tasarımcılığı ile başlayan hikayesi onu zaman içerisinde bugünün yaşayan en önemli moda tasarımcısına dönüştürüyor.
KIRMIZI HALI RUHU
Onun herkesten önce Hollywood'u keşfetmesi ise tesadüf değil. Şimdi geriye dönüp kariyerine göz attığımızda Martin Scorsese gibi sinemanın dev yönetmenleriyle yakın dost olması da öyle. Bugüne kadar 200'den fazla filmin kostümlerinde Armani imzası var. Şahsi stili sadece siyah tişört ve siyah bir pantolondan oluşan bu özel adam, 80'lerin başından itibaren yıldızların vazgeçilmezi. Michelle Pfeiffer kariyerinin en parlak yıllarında tüm özel davetlere Armani giymesinin nedenini bugün "Beni 'en kötü giyinenler' listesine girmekten Giorgio Armani kurtardı" diye açıklıyor. George Clooney, Clint Eastwood, Hilary Swank ve tabii ki yıllardır parfüm kampanyasının yüzü olan Cate Blanchett hala onun en sadık hayranları arasındalar. Sinemanın altın çağına damgasını vurmuş biri olarak partilerden, gösterişten kaçınan ve şık siluetleri sadece başkaları için yaratan Armani'nin sırrı ise disiplininde saklı. Moda tarihine kadınlar ve erkekler için yarattığı 'modern üniformalar' ile adını yazdıran Bay Armani, bugün hala ofisine ilk gidip tüm çalışanlardan sonra ayrılan çalışkan bir isim. Kendi adını taşıyan kitabında ilk kez açıkladığı gibi; tüm mesafeli duruşunun arkasında hala tek bir amaç için çalışıyor: Herkes için moda yaratmak.