Tayt ve platformlu spor ayakkabı... Son birkaç yıla damga vuran bu iki trende, bu kadar kesin bir dille karşı çıkan kim olabilir? Tabii ki Ines de la Fressange... Kim olduğunu bilmiyorsanız kendisini kısaca şöyle tarif edebiliriz: Karl Lagerfeld'in ilham perisi, Roger Vivier'nin marka elçisi, ilk top modellerden, Uniqlo için özel koleksiyon yapan tasarımcı, arka arkaya yazdığı kitaplar New York Times En Çok Satanlar Listesi'ne giren bir yazar...
1957 yılında Fransız aristokrat bir ailede dünyaya gelen Ines de la Fressange, son kitabı Parisian Chic Look Book'ta birbirinden farklı ve iddialı kombin önerileri sunuyor. Stil ikonu ayrıca moda ve trendler konusunda kadınlara tavsiyeler veriyor. İşte bu iddialı isimden iddialı tavsiyeler:
BOŞANMAYA GİDERKEN
Yastaymışsınız gibi simsiyah giyinecek değilsiniz tabii ki! Önünüzde yeni bir hayat başlıyor. Beyaz jean pantolon, bej triko, siyah bir blazer (tabii ki biraz işe ciddiyet katmak lazım) ve babetler... Spor, kendinden emin ve boşanma davanızdan sonra en yakın arkadaşlarınızla bir şeyler yemeğe gideceğinizi düşünerek giyinin.
İNDİRİMDE ALIŞVERİŞ YAPARKEN
Spor ayakkabısı giyerek spor salonu dışında gidebileceğiniz tek etkinlik! Bol siyah bir pantolon, siyah tişört... Bu ikisini ister jean gömlekle ister siyah bir kazakla tamamlayın... Üzerinizdeki her şeyin kirleneceğini, bozulacağını hatta lekelenebileceğini düşünerek giyinmeniz lazım...
HAVAALANINDA VE UÇAKTA
Gri pantolon, siyah V yaka tişört, üzerine siyah bir kazak ve slipper'lar... İşte hem rahat hareket etmenizi sağlayacak, hem hoş görünmenize yardımcı olacak bir üçlü...
BUNLARI SATIN ALMAYIN
11 yaşından küçük değilseniz ve spor için kullanmayacaksanız sakın kendinize tayt satın almayın. Taytla güzel görünmenizin imkanı yok. Tayt bir spor giyim parçasıdır ve taytla bir restorana gitmeniz kabul görecek bir davranış değildir.
Aşırı pahalı çantalar... Bir çantadan neler bekliyorsunuz? İhtiyaçlarınız neler? İşte çanta satın alırken buna dikkat etmelisiniz. Moda oldu diye minnacık bir çantayla hukuk bürosundaki işinize ya da boyunuzdan büyük çantanızla arkadaşınızla bir şeyler içmeye gitmeniz sizin sadece komik görünmenize neden olur. Ayrıca unutmayın, reklamlarını en çok gördüğünüz markalar ve çanta tasarımları ne yazık ki sahtesi en hızlı yapılan ve sonunda aynı hızla demode olanlar oluyor.
Sloganlı tişörtler... 10 yaşından büyükseniz, çalışan bir kadınsanız logolu ve sloganlı tişörtlerle ne yazık ki bir işiniz yok demektir. Kendinizi tişörtteki yazıyla anlattığınız günler çoktan geride kalmış olmalı öyle değil mi?
Platformlu spor ayakkabılar... Spor ayakkabısı spor yapmak içinse platformlu olmasının bir anlamı olmayacağını düşünüyorum. Ancak günlük hayat için platformlu ve bu kadar kaba görünen bir ayakkabı modelini neden seçmek isteyeceğinizi cidden bilemiyorum...
Transparan askılar, ten rengi çoraplar... İşte size bir Fransız kadınının dolabında asla ve asla göremeyeceğiniz iki şey... İkisini de giyerek elegan olmanız mümkün değil...
Crocs tarzı terlikleri ne yazık ki üç yaşında anaokuluna giden bir çocukta bile görmeye tahammülümüz yok. Stil sahibi olabilmek için çocuklarınızı trend delisi, marka bağımlısı yapmamanız gerekiyor.
Abartmayın, seksi olmaya çalışmayın
Fransız kadınlarından yola çıkarak anlatmaya çalışacağım: Ne kadar iddiasız ve kendiniz gibi olursanız o kadar güzel olursunuz.
Seksi olmaya çalışmak, aşırı açık giyinmek ancak sizin kendinize yaptığınız bir hakarettir. Güzel görünmek için abartamaya ihtiyacınızın olmadığını bilmeniz gerekiyor.
Eski sevgilinizle buluşurken
Topuklu ayakkabı, dar bir etek, iddialı ipek bir bluz giyin. Bunları topuklu ayakkabı ile kombinleyin. Kombininizi spor bir ceketle tamamlayın. Bu ceket sayesinde daha spor ve daha rahat görüneceksiniz.
Mutlaka kurtarıcı parçanız olmalı
Herkesin kurtarıcı parçaları vardır. Benim de var. İyi bir kumaş pantolon (fiziğinize uygun olsun), beyaz iyi kumaştan bir gömlek, lacivert bir blazer, kadife bir babet, taşlı bir çanta... Bunlarla her yere gidebilir ve her yerde şık olabilirsiniz.
