Zeynep Demirel hamileliğinin son dönemlerinde. Instagram ve YouTube kanalındaki paylaşımlarıyla bebek bekleyen annelere tavsiyelerde bulunuyor. Ve tabii sağlıklı, keyifli bir hamilelik dönemiyle herkesin dikkatini çekiyor.
Ligler bittikten sonra eşi Volkan Demirel ve kızı Yade ile birlikte tatile çıkan Demirel, her gün paylaştığı fotoğraflarda hamile şıklığıyla da dikkat çekti.
Kuşkusuz hamilelik döneminin zor yanları olduğu kadar güzel yanları da vardır. Zeynep Demirel kimi zorluklar yaşamış olsa da yüzünden eksik olmayan tebüssümü ve gözlerine yansıyan mutluluğuyla farklı bir profil çiziyor. Hamilelerin en büyük derdi olan "Ne giysem?" sorusuna ise fazla kafayı takmamış. Her zaman şıklığıyla dikkat çekiyor. Teknede, plajda ya da sahilde çekilmiş fotoğraflarında hep özenli ve şık. Bu konu hakkında da "Kıyafetlerimi doğumdan sonra da giyebilecek şekilde seçtim" diyor.
İKİNCİ KIZ GELİYOR
Demirel ile sağlıklı bir hamilelik sürecinin nasıl gittiğini konuşmayı düşündük. Ama sonra dedik ki; siz kendiniz yazın...
İşte Zeynep Demirel'in kaleminden yeni bebeğin geliş serüveni: Anne olmanın, doğurganlığın, kadına verilmiş en büyük hediye ama aynı zamanda en büyük yük olduğunu düşünüyorum. Bir çocuk dünyaya getirmek sadece hamilelik sürecinden ibaret değil. Karakterine şekil vermek, onu iyi bir insan yapmak önce ailede ve önce "anne" ile başlıyor. Ne denli zor ve hayat boyu sürecek bir sorumluluk olduğunun bilincinde olduğum için ikinci çocuk konusunda biraz daha beklemekten yanaydım. Pek hoşlanmadığım ilk hamilelik sürecimden sonra ikinci çocuk konusu her açıldığında çevreme ve aileme kesin bir dille asla şu an düşünmediğimi söylüyordum. Fakat hiç beklemediğimiz ve planlamadığımız bir anda ikinci bebeğimizin olacağını öğrendik.
İlk üç ay, aynı birinci hamileliğimde olduğu gibi bulantılar, halsizlik, yorgunluk, kokulara olan duyarlılık gibi pek de hoş olmayan durumlarla geçti. Ama bu defa psikolojik olarak hazır, kendimden daha emin ve bilinçli olduğumu anladım. Kafamda daha az soru işareti ve daha az kaygı vardı. Çünkü hamilelik bir kadın için fiziksel olarak zor bir süreç olduğu gibi psikolojik olarak da zorlayıcı bir süreç. Fakat her hamileliğin çok farklı geçtiğini öğrenmiş oldum. Hamileliğim şu ana kadar ilkine göre çok daha rahat ve kolay geçti.
Bir kızımız olduğu için çevremizdekilerin beklentileri doğal olarak erkek olması yönündeydi. Aile olarak cinsiyet tercihimiz yoktu fakat ilk aylardaki kontrollerde de doktorumuz yüksek ihtimalle bebeğin erkek olduğunu söyledi. Bu duruma en çok üzülen, bir kız kardeş isteyen kızım Yade oldu. Dördüncü ay kontrolümüzde bebeğimizin cinsiyeti kesinleşti ve bir kızımız daha olacağını öğrendik. Yani Yade'nin istediği olmuş oldu.
Hamileliğin en güzel dönemi dördüncü ay ile yedinci ay arası. Bu dönem bulantılar geçtiği ve henüz vücut da çok ağırlaşmadığı için spor yapmak için en uygun dönem. Ben dördüncü ay itibariyle doktoruma danışarak spor yapmaya başladım. Beslenme konusunda çok sıkı diyetler zaten normal yaşantımda da yapamadığım için hamileliğimde de sağlıklı yiyecekler tüketmeye ve canımın çektiği her şeyden yemeye özen gösteriyorum.
Hamilelikte normalden çok daha fazla iştah açıldığı için beslenme kontrol etmesi zor bir durum. Bu yüzden yediğim şeylerin miktarından çok sağlıklı olmasına daha fazla önem veriyorum. Paketlenmiş gıdaları olabildiğince tüketmemeye çalışıyorum. Zaten tükettiğim anda vücudum rahatsız olduğunu hemen gösteriyor.
DOĞUMA AZ KALDI
Giyim ve kıyafet konusuna gelince; İlk beş ay vücutta gözle görülür bariz bir değişim olmadığı için kendi dolabımdan rahat parçalar giymeye özen gösterdim. Beşinci aydan sonra yaptığım alışverişlerde hamilelik sonrasında da giyebileceğim tarzda giysiler aldım. Sonuçta hamilelik geçici bir süreç. Sanırım hiç hamile reyonlarına bakmadım. Bir yaz hamilesi olarak uçuş uçuş, rahat, karın kısmı geniş elbiseler giyiyorum sürekli. Aldığım parçaları hamilelik sonrasında da rahatça kullanabilirim diye düşünüyorum. Şu an 34. haftadayım, doğuma az bir zaman kaldı. Bodrumda olduğum için bol bol yüzmeye dikkat ediyorum. Güneşlenme konusunda doktorumun uyarılarını dikkate alıp, koruyucu ile güneşlenmeye ve güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde güneşe çıkmamaya özen gösteriyorum. İlk doğumum normal doğum olmuştu. Bunda da normal doğum yapmayı planlıyorum.
