Televizyonda sunucu, iki dünya markasının Türkiye elçisi... Instagram hesabını takip ediyorsanız enerjisini fark edersiniz. Sürekli başka bir şehirde, sürekli koşturuyor. Özge Ulusoy bütün bu yoğun iş programının arasında bir de YouTube kanalını yayına soktu. Biz kanalın dördüncü programının çekimlerine konuk olduk. Yaklaşık 15 dakika süren çekimin ne kadar eğlenceli geçtiğini anlatamam.
Gözünüzün önüne son derece keyifli bir şekilde döşenmiş bir oturma odası ve altı kişilik bir ekip getirin. Hepsi genç, hepsi internet dünyasına hakim ve espriler havada uçuşuyor. Özge bu ekibin ve kanalın yüzü. Ekip akşam üzeri bir araya geliyor ve keyifli bir sohbet eşliğinde başlıyorlar çalışmaya.
Benim misafir olduğum çekimde kız isteme konusu işlendi. Bu özel gün için tavsiyelerde bulundu Özge.
Üzerinde Asli Filinta tasarımı "Beni tanıdıkça seversin" yazılı bir tişört vardı ve bu sloganı müstakbel kayınvalide ile kayınpedere ithaf etti. Sunumlarının arasında espriler yaptı:
"Sakın tâcınızı takıp insanların karşısına çıkmayın. Evde babanızın prensesi bile olsanız bu ortamda pek hoş karşılanmaz. Kahve getirilirken de süslü, uzun tırnaklar sevimsiz olur. Sonuçta herkes elinizi görecek, en iyisi açık renk bir oje ve kısa tırnaktan şaşmayın. Elbiseniz diz boyunda olsun, kimse kayınvalidesine eğilirken poposu göstermek istemez!"
İşte böyle... Özge de ekip de sürekli kahkahalar atıyor. Ve biz çekimlerin ardından sohbetimize başlıyoruz.
- Zaten büyük televizyon kanallarında yer alabilen biri neden YouTube'da kanal açmak ister?
- Türkiye'de ilk YouTube kanalları açılmaya başlandığında görüşülen birkaç isimden biriyim. Ama o zaman bu kadar ciddiye almamıştm. Yeni nesil, tamamen YouTube ile bir şeyler yapıyor. Onlara ulaşmanın neredeyse tek yolu. Büyük kanallarda olmak tabii ki çok güzel. Sunuculuk benim mesleğim ama YouTube bambaşka bir mecra. Zaten sosyal medyada çok aktif biriydim. gerçek beni göremiyorlar
- Nedir sizin kanalınızın farkı diğerlerinden?
- Kanalın bir ismi var: "Nasıl?.. Nedir?" Ben bu kanalın daha çok sunucusu gibiyim. Nasıl konseptinin içine ben adapte oldum. Hayatın içinde neyi, nasıl yaptığımı ya da yapamadığımı anlatıyorum. Belli başlı konu başlıkları seçerek anlatıyoruz. Tabii ki bir de bunu komik bir dille anlatıyoruz. İnsana dair, herkesin yaşadığı şeylere dair oldukça eğlenceli bir konseptimiz var.
- Nedir peki amacınız?
- Arkadaş çevremde sıcak, komik, eğlenceliyim. Ama bu özelliğim ne yazık ki ne dergi kapaklarına ne de TV'ye yansıyor. Gerçek beni kimse göremiyordu. Ancak YouTube kanalı gerçek beni göstermemi sağladı. İlk yayının ardından beni arayan arkadaşlarım "Aynı bizim yanımızdaki gibiydin" dedi. Burcu Esmersoy "Aynen evdeki Özge" dedi. Benim de istediğim tam da buydu. Dışarıdan biraz soğuk gözüküyorum sanırım bu nedenle komik ve eğlenceli tarafımı göstermek istedim. televizyonda olmak güzel
- Sadece moda, trendler, cilt bakımı, spor ve makyaj konularında bir şeyler yapabilirdiniz. Neden bunu tercih etmediniz?
- Tabii ki o konuları işlememi çok istiyorlar. Onları da yapacağız ama kanalın içeriğinin sadece bununla sınırlı olmasını istemedik. Daha günlük hayata dair, daha esprili bir dille anlatılan bir şeyler yapmak istedik.
- Televizyon kanalında sunuculuk yapmakla, YouTube'da olmak arasında nasıl bir fark var?
- Burada arkadaşımla konuşurmuş gibi konuşuyorum. Televizyonda olmak çok güzel bir his, benim mesleğim ve uzun yıllar bu mesleği yapmak istiyorum ama tv'de elimizde olan bir metni okuyoruz, bambaşka bir dili var. Kanalda kendimi çok ti'ye alıyorum. Normal hayatımda da öyleyimdir.
- Çok yoğunsunuz. Nasıl bir enerjiniz var sizin?
- Ben bundan enerji alıyorum. Gece hayatım yok denecek kadar az. Erken yatar, erken kalkarım. Çalıştıkça enerji topluyorum. Çalışmazsam herhalde depresyona girebilirim. Çok şanslıyım, sevdiğim işi yapıyorum. Aslında hobimle para kazanıyorum gibi hissediyorum.
- Çalışmadığınız bir gün ne yapıyorsunuz?
- Ayda iki pazar falan çalışmıyorum. Bu pazar çalışmayacağım mesela. Evde bir Özge günü yapmayı planlıyorum. Saçıma bakım yapacağım, maske yapacağım. Dolabıma göz atıp, giymediklerimi ayıklayacağım.
- Çok iyi görünüyorsunuz...
- Galiba biraz hayatımın kendim için yaşadığım dönemindeyim. Kendi sevdiğim şeyleri yapıyorum. İşime daha çok konsantre oluyorum. Daha kendime döndüğüm bir dönemdeyim. Kendimi iyi ve enerjik hissediyorum. Özge'yi daha çok seviyorum.
13 YILDIR AYNI BOTLA
Her sezon dolabını baştan sona yenileyenlere inat Cambridge Düşesi Catherine, özellikle günlük hayattaki kıyafet tercihlerinize yıllar boyunca sıkı sıkıya bağlı kalmanız gerektiğinin ete kemiğe bürünmüş hali gibi. Bu hafta bir okul açılışına katılan Düşes'in ayağında Penelope Chilvers marka kahverengi çizmeleri vardı. Şu an 475 sterline satılan bu çizmeyi ilk 2004 yılında giymişti.
YASEMİN TACİROĞLU'NUN TERCİHLERİ
Cemiyet hayatının sevilen ve her zaman stiliyle konuşulan isimlerinden Yasemin Taciroğlu ile bu sezona ait stil önerilerini konuştuk:
- Hiçbir zaman herhangi bir markaya özel bir bağlılığım olmadı. Kendi koleksiyonumuzdan çok giyinirim. Aksesuvarda da Dsquared hep ilk baktığım markalardan biridir. Bu sezon da öyle oldu.
- Aquazzura'dan bir ayakkabı satın aldım.
- İçi renkli kürklü Jean ceketleri çok sevdim.
- Kombinlerimde en çok siyah, beyaz, mavi, uçuk pembe, uçuk mavi, gold ve gümüş tonlarını kullanıyorum.
- Her zaman ayakkabıya daha çok para harcarım. Gece elbisesi, deri elbise, deri palto ve pardösüleri de çok satın alırım.
- Ucuz alışveriş noktam kesinlikle Forever21 ve Topshop.
- Yurt dışında da muhakkak Forever 21 ve Topshop'a uğrarım. Nereye gidersem oranın alışveriş merkezlerini muhakkak gezerim.