Hiç kalabalık ve gürültülü bir restoranda, karşınızda oturan arkadaşınıza sesinizi duyurmakta zorlandığınız oldu mu? O an içinizden "Keşke şu an daha sakin bir yerde olsam" diye geçirmişsinizdir. İşte aradığınız o sakin yerin adı Zaaf. Mekan, Mutfak Sanatları Akademisi mezunu iki şefe ait. Aybike Işınsu Memiş ve Aras Çetin, lezzetli yemekler ve samimi sohbetlerin de içinde bulunduğu, çocukluğumuzda kurulan büyük aile sofralarını hayal ederek, ev sıcaklığında bir yemek atölyesi açtılar. Onlar müşterilerini restoranda değil, Galata'da bir apartman dairesinde ağırlıyorlar. Aklımızda "Tek masalık restoran nasıl olur?" sorusu ile Zaaf'ı keşfetmeye gidiyoruz. Bizi şefler karşılıyor. Aybike Işınsu Memiş ve Aras Çetin akademide tanışmışlar ve mezun olduktan sonra da hayallerini gerçekleştirmek için yer arayışına girmişler. Ve karşılarına Galata'daki apartman dairesi çıkmış: "Önce yemek masası aldık, arkadaşlarımızı ve ailemizi misafir ettik. Arkadaş sohbetlerinde iş farklı bir yöne kaydı. Kulaktan kulağa yayıldık. Hiç reklam yapmadık. Kartopu gibi organik bir büyüme." Zaaf'a gitmek isteyenler ya telefonla arıyor ya da Instagram hesabından şeflere ulaşıyor. Sistem şöyle işliyor: Zaaf'ı arıyor, gelmek istediğinizi söylüyorsunuz. Menü için istek yapabiliyorsunuz. Randevu günü telefonunuza mesaj geliyor. Konumu takip edip Zaaf'a ulaşıyorsunuz. Memiş ve Çetin sizi kapıda karşılıyor. Çetin, "Diyelim ki 10 kişisiniz ve doğum günü kutlayacaksınız. İki arkadaşınızın evine gelmiş gibi düşünün. Sadece biraz şanslısınız çünkü bu arkadaşlarınız profesyonel aşçı ve bugün sizler için yemek hazırladı" diyor. "İnsanlar neden buraya gelmeli?" diye sorduğumuzda Çetin hemen cevaplıyor: "Güzel yemeğin peşinden koşanlar, sevdikleriyle bir sofranın etrafında toplanmak isteyenler bizi bulsun. Çünkü şimdi zaaflarınızla yüzleşme vakti. Bizim mottomuz: Arada hicaz, arada caz yemekler. Aldığımız eğitim ağırlıklı olarak klasik Fransız mutfağı üzerineydi, bu bizim caz tarafımız. Hicaz tarafı da sahip çıkmaya çalıştıklarımız, yani yerel lezzetlerimiz."
MÜŞTERILER BULAŞIK YIKIYOR
Zaaf, en az sekiz en fazla 14 kişiye ev sahipliği yapıyor. Gelen gruplar zaten arkadaş olduğu için samimi bir ortam söz konusu. Müşteriler bazen mutfağa girip bulaşık bile yıkıyorlarmış. "Gecenin sonunda evimizden misafir gibi ayrılıyorlar. İnsanlar kendini evinde hissediyor, masadan tabak taşıyorlar mutfağa" diyor Memiş.