Mesajın amacı hem İslam dünyası ile ilişkileri düzeltme ve hem de selefi George Bush'un sebep olduğu zararları telafi etme amacı taşıyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, pek çok yönden Arap dünyasının kalbi olmasından dolayı Mısır'ın tercih edildiğini açıkladı. Konuşmanın 4 Haziran'da yapılacak Mısır gezisi sırasında yapılması planlanıyor.
Mısır'dan sonra Almanya'ya geçecek olan Obama burada da önemli bir mesaj anlamına gelen Nazi kamplarını ziyaret edecek. Obama daha sonra ise Normandiya çıkarmasının 65. yıl etkinliklerinin yapılacağı Fransa'ya geçecek.
Özellikle 11 Eylül terör saldırısı ve akabinde gelen Irak ve Afganistan işgalleriyle ABD ve İslam dünyası arasındaki gerilim zirveye çıkmış, ABD, İslam dünyasında İsrail ile birlikte en istenmeyen ülke haline gelmişti.
Geçtiğimiz ay Türkiye'ye gelerek ilk resmi yurt dışı gezilerinden birini bir İslam ülkesine yapan Obama, Türk ve İslam dünyası kamuoyuna sıcak mesajlar vermişti. Ancak bu mesajların Obama'nın söz verdiği tarih mesajlar olup olmadığı tartışma konusu yapılmıştı.
Mısır'ın seçilmesinin Obama açısından çok doğru bir karar olduğunu ifade eden Mısır'ın en tanınmış entelektüel ve yazarlarından Cemal el Gitani bunu haritaya bakınca anlamanın çok zor olmadığını belirtiyor. Gitani, Ezher Üniversitesinin Mısır'da olmasının yanı sıra, ülkesinin Arap ve İslam dünyasının kalbinde yer almasının da önemli bir kriter olduğunu ifade ediyor.
Konuşmanın Mısır'ın hangi kentinde yapılacağı henüz netlik kazanmadı. Ancak önemli zirveler ve görüşmelere ev sahipliği yapan Mısır'ın sayfiye kenti Şarm el Şeyh'in bu konuda en önemli alternatif olduğu belirtiliyor. Ancak Obama'nın İslam ve Hıristiyan dünyası için çok önemli eserleri bünyesinde bulunduran başkent Kahire'yi de tercih edebileceği ifade ediliyor.
2005 yılında da dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Ortadoğu'ya yönelik demokrasi ve insan hakları mesajını Mısır'dan vermiş ancak bu mesajlar hedef alınan ülkeler Mısır ve Suudi Arabistan'da tepkiyle karşılanmıştı.
Obama'nın Mısır'ı tercih etmesinin özellikle uluslararası insan hakları örgütleri tarafından eleştirilmesi bekleniyor. Mısır'ın yönetim şekli ve Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in 1981 yılından beri iktidarda olması eleştirilerin başında geliyor.
