İran'da on birinci gününe giren cumhurbaşkanlığı seçimi krizi büyüyor. Ülke içindeki kriz dün İran ve İngiltere arasında son yılların en büyük diplomatik restleşmesine dönüştü. İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi ülkeyi karıştırmakla suçlayan İranlı yetkililer, BBC muhabirini ülkeden kovmuştu. Buna karşılık İngiltere Dışişleri Bakanlığı İran'daki diplomatik personelin ailelerini ülkeden tahliye etmeye başladı. Gerekçe olarak 'şiddet nedeniyle diplomat, personel ve ailelerinin hayatlarını normal sürdüremez hale gelmeleri' gösterildi. İran ise İngiltere'yle bütün ikili ilişkile ve anlaşmaları gözden geçireceğini duyurdu. Öte yandan AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti, birliğe üye ülkelere, başkentlerindeki İran büyükelçilerini dışişleri bakanlıklarına çağırarak, Tahran'ın, 'Batı'nın içişlerine karıştığı' suçlamalarını protesto etmeleri çağrısında bulundu.
MUSAVİ'YE YARGI TEHDİDİ
Başını Mir Hüseyin Musavi'nin çektiği muhalefet ise yine Tahran sokaklarındaydı. Protestolara devam edeceğini açıklayan Musavi, dün Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ali Şahruki tarafından "Ulusal güvenliği tehelikeye attığı için" yargılanmakla tehdit edildi. Musavi ise pes etmek yerine taraftarlarına genel grev çağrısında bulundu. İran güvenlik güçleri bundan sonra protestolara gönüllü Besic birliklerinin değil Devrim Muhafızları'nın müdahale edeceğini açıkladı. Buna rağmen dün bin kadar reformist Tahran Meydanı'nda toplandı. Askerlerin sert müdahalesine maruz kalan kalabalık biber gazıyla dağıtıldı. Gösterilere katılanların ise 'terörist ve isyancı muamelesi' göreceği vurgulandı. Şimdiye kadar 450 kişinin tutuklandığı gösterilerde resmi rakamlara göre 26 kişi öldü. Muhalefete göre bu sayı 150.