Yetkililer, Arapça bilmeyen doktorlardan dolayı Arap hastaların dertlerini iyi anlatamadıklarından dolayı yeterli tıbbi yardım alamadıklarını belirtiyor. Uzmanlar ülkelerindeki sağlık sisteminin tamamen yabancılara bağlı olduğunu, ulusal insan gücü gelişimine yatırım yapmanın artık hayati bir hal aldığını vurguluyor.
Körfez İşbirliği Konseyi Sağlık Bakanları Konseyi Genel Direktörü Dr. Tevfik el Hoca, insanların ancak kendi dilini konuşan doktora kendini en iyi şekilde ifade edebileceğinin altını çiziyor. Hoca, derdini iyi anlatamayan hastayı iyi anlayamayan doktorun yanlış reçeteler verdiğini de ifade ediyor. Araplar arasında bile lehçe farklılıkları bulunduğunu söyleyen Hoca, yerel kadroların bu işlerde istihdam edilmesi gerektiğinin hayati olduğunu belirtiyor.
Körfez ülkeleri arasında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yabancı doktorlara bağlılık konusunda önde geliyor. 2007 yılı rakamlarına göre BAE'de doktorların yüzde 80'I hemşirelerin yüzde 92'si ve eczacıların da yüzde 46'sını yabancılar oluşturuyor.
Bu konuda önlem alan Bahreyn'in özellikle dişçilik, eczacılık ve laboratuvar hizmetlerini devletleştirmesiyle bu tür sorunların önüne geçtiği belirtiliyor.
Yabancılara bağlılığın piyasada istikrarsızlığa da sebep olduğunu ifade eden Dr Hoca, yabancıların yüksek maaş talep etmelerinin yanı sıra çoğunun para kazandıktan sonra ülkelerine geri dönmelerinin de hasta-doktor ilişkilerinde kötü neticeler doğurduğunun altını çiziyor.
5 milyonluk BAE'de nüfusun yüzde 80'inden fazlasını başta Hindistan, Pakistan, Bangladeşliler olmak üzere Güney Doğu Asyalılar oluşturuyor.